29 Kasım 2010 Pazartesi

MİM; SORU-CEVAP

Umut Sepeti blogundan sevgili Zeliha, beni mim sorularını cevaplamaya davet etti.

Cevaplarımı veriyorum, isteyen herkesi mime davet ediyorum.

1-En sevdiğiniz kelime?
Canım.

2-En nefret ettiğiniz kelime?
Bela ve küfür içeren tüm kelimelerden nefret ediyorum.
Sokakta ki küçüçük çocukların ağzında böyle kelimeleri duyunca çok üzülüyorum.

3-Sizi ne heyecanlandırır?
Daha önce gitmediğim yepyeni bir yere gitmek, gezi sayfam için bol bol resim çekmek.
Hele eşimle birlikte gidersek çok daha keyifli oluyor, ulaşım sorunu yok, yiyecek içecek masrafları da ondan : )

4-Heyecanınızı ne öldürür?
Hevesle başladığım bir işin başarısız olması.

5-En sevdiğiniz ses?
Şırıl şırıl akan bir dere, yada sakin bir denizin dalga sesleri.


6-Nefret ettiğiniz ses?
Bugünlerde en nefret ettiğim ses, bodrumda ki su motorunun sesi.
Bu aralar çok gürültülü çalışıyor, evde gürültüden durulmuyor.
Allah'tan şu sıralar fazla çalışmasına gerek yok.

7-Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?
Çağrı merkezinde çalışmak istemezdim.
1 günde yüzlerce kişiyle görüşmek, sinirlenmeden sakinliğinizi koruyarak, bir şeyler anlatmak oldukça yıpratıcı bir iş.

8-Hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdiniz?
Karşımda ki insanın iç sesini duymak isterdim.
Bakalım konuştuğu ile hissettiği aynı mı?

9-Kendiniz olmasaydınız kim olmak isterdiniz?
Bu sorunun cevabı yok çünkü kendim olmaktan mutluyum.

10-Nerede yaşamak isterdiniz?
Yine İstanbul'da yaşamak isterdim.
Yaz tatillerinde farklı bir yerlere gitmek ama sonunda yine İstanbul'a dönmek isterim.

11-En önemli kusurunuz?
Çekingen olmam.
Bu huyumu hiç sevmiyorum.
Kolay kolay iletişime geçemiyorum.

12-Size en fazla keyif veren kötü huyunuz nedir?
İlginç bir soru, Hamd olsun cevap "sigara" değil.
Sanırım son dakikacı olmam.
İşlerimi son dakikaya bırakıp, sıkışınca müthiş bir adrenalinle hızlı bir şekilde yapmanın keyfi hiç bir şeyde yok : )

13-Kahramanınız kim?
Fatih Sultan Mehmet.
İstanbul'un fethi için yaptıklarını okudukça ona olan hayranlığım bir kat daha artıyor.

14-En çok kullandığın kötü kelime?
Çok sık kullanmasam da kızdığımda kullandığım kötü kelime ; gıcık : )
Çok kızgınsam "Allah seni bildiği gibi yapsın" derim.

15-Şu an ki ruh haliniz?
Açıkçası bu soruyu geçen hafta yanıtlasayadım, mutlu ve huzurlu derdim ama geçen hafta aldığım 3 vefat haberi, beni bugünlerde hüzünlü ve mahzun yaptı.


16-Hayat felsefenizi hangi slogan özetler?
Dün bitti, yarın var mı?
Ölenler hep ihtiyar mı?

17-Mutluluk rüyanız nedir?
Bugünlerde ki mutluluk rüyam, köyde yapımı devam eden evimizin tamamen sorunsuz bir şekilde bitmesi ve içine yerleşerek yaz aylarında orada güzel vakitler geçirmek.

18-Sizce mutsuzluğun tanımı?
Sağlığımızı kaybetmek, ailece sağlığımız yerinde olduğu sürece beni kolay kolay mutsuz edecek bir şey yok.

19-Nasıl ölmek istersiniz?
Bir dua vardır bilir misiniz?
"Bizlerde hasta yatağa düştüğümüz zaman, evladım gelip bakacak mı? Komşum gelip hatırımı soracak mı? Bir tas çorba getirip beni doyuracak mı? dedirtmeden, elden ayaktan düşürmeden, hayır-hasenatımızı ederken, bu kıymetli canımızı sana teslim etmeyi nasip eyle"
Amin.

20-Öldüğünüz zaman cennete giderseniz, Allah'ü Teala'nın size ne demesini istesiniz?
İnşallah. İnsan Cennetle müjdelendikten sonra başka söze gerek var mı?

"Afiyetle Kalın"

27 Kasım 2010 Cumartesi

ETLİ PIRASA SARMASI

Pırasayı daha çok zeytinyağlı-pirinçli olarak yemeğini ve hafta sonları kahvaltı için yumurtalısını pişiriyorum.
Daha önce zeytinyağlı pırasa dolması yapmıştım ama boru şeklinde ki haline iç doldurmak çok zahmetliydi.
Bu halde muska şeklinde sarmak ise çok daha kolay.
Zeytinyağlı sarma ve dolmalarda pirinci beyaz görmek istediğim için hiç salça kullanmam.
Ama etli sarma ve dolmalara salça kullanırım onun için bu sarmada da salça kullandım.
"Afiyetle Kalın"
ETLİ PIRASA SARMASI;
Malzemeler;
1 kilo pırasanın beyaz kısımları,
İç malzemesi;
250 gram yemeklik kıyma,
1 bardak pirinç,
Yarım demet incecik kıyılmış dereotu,
2 yemek kaşığı kuru nane,
2 adet robottan çekilmiş, kuru soğan,
1 yemek kaşığı biber salçası,
Yarım çay bardağı sıvı yağ,
Tuz, isteğe bağlı baharat çeşitleri.
Pişirmek için;
1 çay bardağı zeytinyağı,
1 yemek kaşığı biber salçası, tuz.

Tarifi;
Pırasın beyaz kısımlarınn tepesini kesin.
Dışındaki bir yaprağı koparıp, atın.
Pırasanın gövdesini yukarıdan aşağıya bıçakla kesin.
Uzunlamasına yaprak yaprak ayrılan pırasaları kaynayan suyun içinde 5 dakika haşlayıp, süzün.
İç malzemelerini karıştırarak çiğden hazırlayın.
Haşlayıp, hazırladığınız pırasa yapraklarının uç kısmına 1 tatlı kaşığı iç malzemesinden yerleştirin.
Muska böreği hazırlıyormuş gibi sarın.
Yapraklar yada iç malzemesi bitinceye kadar yaprakları sarın.
Tencerenin içine dizdiğiniz sarmaların üzerine tuz serpin.
Salçayı 2 su bardağı su ile iyice karıştırın, içine 1 çay bardağı zeytinyağı ekleyin ve tencerede ki sarmaların üzerine bu salçalı suyu dökün.
Sarmaların üzerine ısıya dayanıklı bir tabak kapatarak, kısık ateşte pişirin.
Sıcak sıcak servis yapın.
"Afiyet Olsun"

23 Kasım 2010 Salı

KAHVALTI MASASI 12- BAYRAM KAHVALTISI

Bir Kurban Bayramı'nı daha geride bıraktık.
Bu yıl, bayramda İstanbul Avrupa Yakası'nda ki kurban sıkıntısı, bayram gezmelerini burnumuzdan getiren trafik vardı ama hava bayram boyunca çok güzeldi, oğlum 2 günlüğüne de olsa bizimle birlikteydi.
1. gün kurban henüz kesilmediği için masada kurbanla ilgili bir şey yok.
2. gün kurbanın yüreği ve ciğeri masada ki yerini aldı.
Bayram sonrası eşim işe, kızım okula başladı, benim de asıl tatilim şimdi başladı : )



Kahvaltı Mönümüz;

Paçanga Böreği
Oğlumun Kastamonu'dan gelirken getirdiği pastırmalar ile paçanga böreği hazırladım.


Zeytinyağlı Yaprak Sarma
Oğlumun özel isteği zeytinyağlı sarmayı 1 gün önce sarıp, kahvaltıya yetiştirdim.


Peynirli Roka Salatası

Peynir çeşitleri, zeytin çeşitleri, şarküteri ürünleri.

Tatlı olarak;

Cevizli Baklava

"Afiyetle Kalın"
*Muhterem'le Geziye güncellendi.
Bayram trafiğinde köprüden geçmemek için kullandığımız feribottan akşam saatlerinde çektiğim resimleri görmek için, bakınız;
Feribottan, Akşam Saatlerinde Boğaziçi