27 Aralık 2006 Çarşamba

ERZİNCAN KESME ÇORBASI

Muhterem'le Afiyetle
Bu çorba tarifini yıllar önce Lezzet dergisinden öğrenmiştim.
Çok lezzetli ve besleyici bir tarif.
İçinde ki köfte ve erişte sayesinde çocuklarında çok severek yediği bir çorba.
Hem ailemin, hemde misafirlerimin çok sevdiği bir çorbadır, sık sık aile yemeklerinde istek üzerine bu çorbayı pişiriyorum.
"Afiyetle Kalın"


25 Aralık 2006 Pazartesi

BAYRAM & YILBAŞI MÖNÜSÜ


YE # ÖZEL=YILBAŞI ve BAYRAM MÖNÜSÜ
Bu özel etkinliğe katılayım mı? Katılmayayım mı? diye epey düşündüm.
Hatta logoyu bile yerleştirmedim, dün akşam son anda katılmaya karar verdim, logoyu yerleştirdim, yazıyı hazırladım.
Katılmak için tereddüt etmemin sebebi, vaktin az olması.
Eminim çoğu arkadaşlar haşmetli ve harika masa düzenlemeleri yapmışlardır.
Benim sofra hazırlayacak vaktim olmadığı için resimlerle mönüyü oluşturdum.
Bir ay içinde iki etkinliğe ev sahipliği yapacak olan Sonia arkadaşıma kolaylıklar diliyorum.
Yorucu ve yoğun günler onu bekliyor.
"Afiyetle Kalın" 


24 Aralık 2006 Pazar

ETLİ BİBER DOLMASI

Muhterem'le Afiyetle
Dolma ister etli, ister zeytinyağlı, ister kuru olsun, Türk mutfağında çok sevilir ve misafir sofralarının olmazsa olmazlarındandır.
Çeşit derseniz pazı, üzüm yaprağı, beyaz-kara lahana, kabak, biber, acur ama mutlaka dolma.
Yaprak olanlar tabiki çok uğraştırıyor, zaman ve emeğiniz daha çok gidiyor.
Biber dolması ise işçilik olarak daha kolay ve pratik.
Biber dolmasını etli yapınca biraz büyük seçerler ama ben göze daha güzel göründüğü için zeytinyağlı da olsa, etli de olsa minik boyda biber seçiyorum.
"Afiyetle Kalın"

23 Aralık 2006 Cumartesi

TALAŞ KEBABI ve BÖREĞİ

Diyeceksiniz ki,"talaş kebabı mı? böreği mi karar ver!" benim yanıtım da "her ikisi de" olacaktır.
Bu tarifin en büyük özelliği kuru olarak yerseniz talaş böreği, içinin suyunu üzerine döküp sos yaparsanız talaş kebabı olmasından geliyor.
İsterseniz size vereceğim hamur tarifiyle kendiniz hamurunu yapabilirsiniz "yok ben o kadar uğraşamam" derseniz 1 paket milföyle bu tarifi çabucak hazırlarsınız.
Seçeneği oldukça bol bir tarif.
Biz bu hamuru yıllardır Sana Böreği diye (bildiğiniz sana yağı) yapıyorduk.
Meğer bu tarif milföy hamur tarifiymiş.
Aynı milföy gibi kat kat olup kabarıyor ama çok zahmetli bir tarif.
Vaktiniz varsa yapın yada daha önceden hazırlayıp, buzlukta hamur halinde muhafaza edin.
Pişireceğiniz zaman sadece yufka gibi açıp, iç malzemesini yerleştirip pişirebilirsiniz.
"Afiyetle Kalın"

TALAŞ KEBABI ve BÖREĞİ;
Malzemeler:
Hamuru İçin:

5 su bardağı un,
1 tatlı kaşığı tuz,
3 yemek kaşığı sıvı yağ,
2 yemek kaşığı sirke veya limon,
Biraz su,
Hamurları yağlamak için;
1 paket margarin.
İçi için:
300 gram küçük doğranmış kuşbaşı et,
2 adet soğan,
Sıvı yağ, tuz,
Yarım demet maydanoz.
1 yemek kaşığı domates salçası.
TARİFİ:
Hamur malzemesini karıştırıp, kulak memesi kıvamında hamurunuzu hazırlayın.
Hamuru 5 parçaya ayırın.
Margarinide 5 parçaya ayırın.
Her hamur parçasını açıp, içine böldüğünüz margarin parçalarından sürün.
Kare şeklinde kapatıp, buzdolabında 25-30 dk bekletin.
Dolaptan çıkarıp, katını açmadan merdaneyle tekrar açın.
Yine kare şeklinde katlayın.
Bu işlemi 3 kez tekrar edin.
Boş vaktinizde bu aşamaya kadar gelip, hamuru hazırlayın ve buzlukta muhafaza edip, misafiriniz geleceği zaman kullanabilirsiniz.
İçinin Hazırlanması:
Küçük doğradığımız etleri biraz sıvı yağda sularını salıp, çekinceye kadar kavurun.
Küçük doğranmış soğanları, domates salçasını, tuzunu ve incecik kıydığınız maydonozları ilave edip, etler yumuşayıncaya kadar pişirin.
Hazırladığınız hamuru buzluktan çıkarıp açın ve 4 parçaya bölün her bir parça milföy yaprağı büyüklüğünde olmalı.
5 parça hamurdan, 4 tane yaprak çıkıyor.
5 X 4 = 20 yaprak hamurunuz olacaktır.
Açtığınız ve dörde böldüğünüz hamur parçalarına, hazırladığımız süzdüğümüz etli içten 1 kaşık yerleştirin.
Kenarlarını sıkıca kapatıp, yağladığınız fırın tepsisine dizin.
Üzerine yumurta sarısı sürüp, önceden ısıttığınız fırında kabarıp, kızarıncaya kadar pişirin.
Fırından çıkardığınız börekleri, kuru olarak servis yapasanız "talaş böreği" olur.
Talaş kebabı yapacaksanız hazırladığınız etin süzülmüş suyunu 1 su bardağı domates suyu ile tavada biraz pişirerek, böreklerin üzerine gezdirirseniz "talaş kebabı"nız olur.
Hamurla uğraşmak istemiyorsanız, bu tarifi 1 paket milföy hamurla çok daha kolay hazırlayabilirsiniz.
"Afiyet Olsun"

22 Aralık 2006 Cuma

YEŞİL BİBERLİ YUMURTA

Son yıllarda pazardan çarliston biber almak riskli bir iş, hele alışveriş yaptığınız tezgahın müşterisi değilseniz en kocaman, en kaba çarlistonları tartıp veriyorlar.
Kızartmalık çarliston alacaksanız, marketten kendi ellerinizle seçmelisiniz.
Pazardan alıp eve gelince kocaman çarlistonlarla karşılaşırsanız, bu tarif tam size göre.
Bu tarif bizde bu sebepten ortaya çıktı, pazardan gelip çarlistonlar kocaman çıkınca "ben bu kocaman çarlistonları nasıl değerlendirebilirim? ne yapabilirim ben bununla" diye düşünürken ortaya çıktı.
Özellikle pazar kahvaltılarımızda sık sık pişiririm.
" Afiyetle Kalın"

YEŞİL BİBERLİ YUMURTA;
Malzemesi
;
1 kilo çarliston biber,
3 adet yumurta,
Tuz,sıvı yağ.
Yapılışı;
Çarliston biberlerin tohumlarını çıkarıp,temizleyin.
Temizlediğiniz biberleri 2 parmak genişliğinde doğrayın.
Teflon tencere yada tavaya biraz sıvı yağ döküp,biberleri ve tuzunu ekleyin.
Biberler 10-15 dakika içinde kavrulunca üzerine yumurtaları kırıp,karıştırın.
İsterseniz karabiber kullanabilirsiniz.
"Afiyet Olsun"

20 Aralık 2006 Çarşamba

GÜVEÇTE ETLİ TÜRLÜ

Hiç güveç kullandınız mı?
Yıllardır güveç almayı düşünüyordum, bu sene yaz tatilinde kısmet oldu.
Kastamonu'nun şirin ilçelerinden Bozkurt'tan tencere tipi güveç aldım.
Aldım ama nasıl kullanacağım? bilmiyordum.
Ocağa koyabilirmiyim? ya kırılırsa? ilk pişirmede ne yapmam gerekir? gibi bir sürü soru vardı aklımda.
Pişirmeden önce kuyruk yağı ile ovmamı tavsiye ettiler, evime sokmadığım yağı güvecime süremezdim.
Bende kullanmadan önce margarinle yağladım.
Eskiden kapağının kenarı hamurla kapatılırmış artık folyo ile kapağı sarmak yeterli oluyor.
Eğer aceleniz varsa güveç tencerenizin yanına bile uğramayın derim.
İnanınır mısınız ocağa koyduktan yarım saat sonra bile güvecin üst kısmı ısınmamıştı.
Ağır ağır önce kendini ısıtıyor sonra içindeki yemeği pişiriyor ama tüm bunlara değer, sebzelerin tadı ve lezzeti bambaşkaydı.
Etli yemek yapacaksanız, eti önceden başka tencerede biraz pişirip, güvece sonradan aktarabilirsiniz.
Bu tarifte kullandığım sebzeler daha çok yaz sebzeleri ama siz kış sebzelerine dönüştürerek yapabilirsiniz.
"Afiyetle Kalın"
GÜVEÇTE ETLİ TÜRLÜ
Malzemesi;

300 gram kuşbaşı et,
2 adet patlıcan,
2 adet patates,
2 adet kuru soğan,
250 gram taze fasulye,
3 adet kabak,
3 adet domates,
3 adet sivri biber,
2 adet havuç,
2 yemek kaşığı biber salçası, tuz,sıvı yağ.

TARİFİ;
Etleri yıkayıp güvece yerleştirin, yumuşayıncaya kadar pişirin.
İsterseniz etleri önceden başka bir tencerede pişirin.
Sebzeler çabuk piştiği için etleri önceden biraz pişirmek gerekiyor.
Patlıcanları alacalı soyup, acısını almak için üzerine tuz serpip, 10-15 dakika bekletin.
Taze fasulyeyi ve diğer sebzeleri ayıklayıp,istediğiniz boy ve şekilde doğrayın, ben halka halinde doğramayı tercih ettim.
Güvecin altına etleri, onun üzerine sertliklerine göre sebzeleri dizin.
Mesela taze fasulye geç pişeceği için en alta yerleştirmekte fayda var.
Sebzeleri yerleştirdikten sonra tuzunu ve 1 çay bardağına yakın sıvı yağı ekleyin.
Biber salçasını 2 su bardağı su ile ezip, sebzelerin üzerine dökün.
Güvecin kapağını folyo ile sarıp, tencerenizin üzerine kapatın.
Yemeğinizi ocakta yada fırında ağır ağır pişirin.
" Afiyet Olsun"
 
*Muhterem'le Geziye güncellendi.
Cevahir Alışveriş Merkezini  görmek ve gezmek ister misiniz?

15 Aralık 2006 Cuma

BAL KABAKLI VE PORTAKALLI PASTA

Muhterem'le Afiyetle
YE # 17 YEMEK ETKİNLİĞİ (KABAKGİLLER)
Bugünün ayın 15'i ve yemek etkinliği günü olduğunu tamamen unutmuşum.
Sabahtan kız kardeşimle Merter'e alışverişe giderken farkettim.
Hemen internete girdim ki herkes tarifini yayınlamış.
Mecburen bilgisayarı kapatıp Merter'e alışverişe gittim.
Biraz geç oldu ama sonunda yazımı yayınladım.
Bu ayki yemek etkinliğinin sahibi "Marifet Teyze" blogundan Vildan'a teşekkür ediyor, kolay gelsin dileklerimi iletiyorum.
"Afiyetle Kalın"

13 Aralık 2006 Çarşamba

FIRINDA ÇİNEKOP

Eskiden balık pişireceğim diye ödüm kopardı çünkü eşim yemem için ısrar ederdi.
Şimdi anladı ki balık yemem için beni zorlamadığı sürece kendisi daha çok balık yiyebiliyor.
Böyle olunca bende seve seve istediği balığı pişiriyorum.
Bu günlerde de sağlıklı pişmiş balık takıntısı var, onun için balıkları ya fırında ızgarada pişiriyorum, yada buğulama, pilaki olarak pişiriyorum.
Ocak üzerinde tavada yağda kızartmak benimde işime gelmez çünkü o zaman batmadık ne fırın kalıyor, ne mutfak.
Bu tarifte ki çinekopları da fırında, tepside pişirdim.
Fazla koku yapmadı, ortalık da kirlenmedi.
Eğer biraz daha lezzetli olsun diyorsanız, çinekopların içine 1 çay kaşığı tereyağ yerleştirin.
"Afiyetle Kalın"

FIRINDA ÇİNEKOP;
Malzemeler;

1 kilo çinekop,
1 su bardağı mısır unu,
Tuz ve tepsi ölçüsünde yağlı kağıt.
TARİFİ;
Çinekopları temizleyip, yıkayıp, süzün.
Tuzunu serpip,mısır ununa bulayın.
İsterseniz iç kısmına 1 çay kaşığı tereyağ sürün.
Fırın tepsisine yağlı kağıt serip, üzerine balıkları dizin.
Önceden ısıttığınız fırında, balıklar kızarıncaya kadar pişirin.
"Afiyet Olsun"

8 Aralık 2006 Cuma

NOODLE

noodle nasıl yapılır?
Noodle, nam-ı diğer Japon eriştesi yada Çin makarnası.
Çiğken bir tutam paket lastiğine benzeyen,
pişince bizim eriştelerden pekte farkı olmayan,
en fazla 5 dakikada pişen,
Amerikan filmlerinde Çin yemeği ısmarlayınca kutudan ilk çıkan yemek noodle.
Pazar günü Migros'a gitmiştik, bir baktım paket paket noodle!
Amerikan filmlerinden aşina olduğumuz için, denemek üzere hemen 1 paket aldım.
Eve dönünce yorgunluktan fazla uğraşmadan hemen pişirip (5 dakikada pişiyor), üzerine biber salçalı bir sos hazırladım.
İnternetten biraz araştırınca sebzelerle birlikte pişirilen harika noodle tarifleri gördüm ve denedim.
Sebzeli ve Tavuklu Noodle tariflerime bakmadan geçmeyin : )

Sebzeli Noodle

Sebzeli Noodle-2

Tavuklu Noodle

"Afiyetle Kalın"


5 Aralık 2006 Salı

İYİ Kİ DOĞDUN EFE!

Bilin bakalım bu tatlı ve şirin çocuk kim?
O bizim ailenin gözbebeği, o bizim ailenin en küçüğü, o tatlıların tatlısı,
o teyzesinin ak kuzusu, o kızkardeşim Tuğba'nın oğlu Köksal Efe Alkan.
Tam Beyaz usulü bir sunum oldu : )
Efe'nin doğum günü bugün ama hafta sonu anneme geldiler, o zaman bir pasta kesip kutlama yaptık, bu resimler o günden.


1 Aralık 2006 Cuma

FIRINDA MANTAR

Yakında mantarla ilgili ayrı bir kategori açmam gerekecek.
Bakıyorum da epey bir mantar tarifim olmuş.
Mantarı çok sevdiğimi söylemiştim daha verilecek çok mantar tarifi var.
Bir mantar çorbası tarifim var ki oldukça kolay, her an elinizin altında bulunan malzemelerden yapılıyor.
Bakınız; Mantar Çorbası
Velhasıl bitmez bu mantar tarifleri .
"Afiyetle Kalın"

FIRINDA MANTAR;
Malzemeler:

1 kilo büyük boy mantar,
Yarım paket köfte harcı,
Dilimlenmiş kaşar peyniri,
Tuz, sıvıyağ.
TARİFİ:
Mantarları kırmadan saplarını çıkarın.
Mantarları temizleyip, yağlanmış fırın tepsisine dizin.
Saplarını robotta kıyın.
Yarım paket köfte harcı ve 1 çay bardağı su ile kıydığınız sapları iyice yoğurun.
Mantarların ortasındaki boşluğa bu harçtan yerleştirin.
Tuzunu serpin.
Fırın tepsisi sıvı yağla yağlandığı için ben bir daha yağ koymadım.
Fırın tepsisini orta hararetteki fırına yerleştirin.
Hemen hemen 30 dk sonra mantarlar pişmiş oluyor.
Fırını kapatın, mantarların üzerine birer dilim kaşar peynir yerleştirin.
Fırının sıcağı kaşarın erimesine yetiyor.
"Afiyet Olsun"

29 Kasım 2006 Çarşamba

TAVUK SOTE

Tavuk beyaz et grubuna giren, sağlıklı bir besin.
Tabii yağlarını ve derisini yemezseniz.
Galiba tavuğun en çok but ve bagetleri seviliyor.
Bu arada, mangal düşkünlerinin kanat sevmesini, kemikleri didiklemeyi sevenlerin boğaz kısmını sevmesini unutmayalım.
Peki siz tavuğun en çok neresini sever siniz?
Ben, belkide kemiklerle aram iyi olmadığı için, tavuğun göğüs bölgesini severim.
Tavuk göğsü haşlama olunca insanı boğacak gibi olur, tadının yavan olmasını da unutmayalım.
Marketlerde tavuk kuşbaşı satılmaya başladığından beri bu tarifi yapıyorum.
İsterseniz et yemeği gibi tek başına servis yapın, isterseniz pilav yada makarnanın yanında servis yapın.
"Afiyetle Kalın"

TAVUK SOTE;
Malzemesi;

1 kilo tavuk kuşbaşı,
2 orta boy kuru soğan,
2 büyük boy domates,
3 adet çarliston biber,
Yarım çay bardağı sıvı yağ,
2 yemek kaşığı biberiye,
3-4 dal maydanoz,
Tuz ve isteğe bağlı baharat,
Yapılışı;
Kuşbaşı büyüklüğünde doğranmış tavuğu yıkayıp, süzün.
Tencereye tavukları yerleştirin, suyunu salıp çekinceye kadar pişirin.
Suyunu çeken tavuklara sıvıyağı ekleyin.
Üzerine doğradığınız sebzeleri, tuzunu ve baharatını ekleyin.
Sebzeler ve tavuk pişince, incecik kıydığınız maydanozları ilave edip, ocağı kapatın.
İsterseniz suyunu fazla çektirmeyip, sulu olarak servis yapabilirsiniz.
Servis yaparken üzerine biberiye serpebilirsiniz.
"Afiyet Olsun"

26 Kasım 2006 Pazar

UN KURABİYESİ

Muhterem'le Afiyetle
Ağızda eriyen, bol pudra şekerli un kurabiyesine kim "hayır" diyebilir?
Hele yanında mis gibi demlenmiş bir bardak çay ile birlikte harika olur.
Üstelik yapımı oldukça kolay ve zahmetsiz bir kurabiye.
İkindi çayınızın yanına yapıp, afiyetle yiyebilirsiniz.
"Afiyetle Kalın"

UN KURABİYESİ;
Malzemesi;

250 gram margarin,
1 su bardağı pudra şekeri,
3 su bardağı un,
1 paket vanilya,
Üzeri için;
1 çay bardağı pudra şekeri.
UN KURABİYESİ TARİFİ;
Oda sıcaklığında yumuşamış olan margarinin içine vanilyayı, pudra şekerini ve elediğiniz unu ekleyin.
Malzemeleri iyice yoğurun, ilk önce hamur toplanmasa da merak etmeyin.
Yoğurdukça toplanıyor.
Elde ettiğiniz hamuru ikiye bölüp, rulo yaptıktan sonra iki parmak genişliğinde verev kesin.
Kestiğiniz parçaları yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin ve üzerine çatalla hafifçe bastırın.
180 dereceli fırında hafifçe pembeleşinceye kadar pişirin.
Fırından çıkınca üzerine bol pudra şekeri eleyerek servis yapın.
"Afiyet Olsun"

21 Kasım 2006 Salı

FIRIN POŞETİNDE SEBZE ve TAVUK

Daha önce fırın poşetinde tavuk tarifi vermiştim, altta ki küçük resimde ki nar gibi kızarmış olan tavuk o tarifin resmi.
Bu sefer acelem vardı tavuğun kızarmasını bekleyemedim.
Yine de tavuğumuz gayet iyi pişmişti.
Hele sebzeler nefis olmuştu, hepsini poşete çiğ olarak yerleştirdim,1 çay bardağı su ekledim ve gayet sağlıklı bir şekilde pişti.
Tavuğu hiç su eklemeden kendi suyuyla pişirdim, hiç kurumadan pişti.
Eğer tavuğunuzun nar gibi kızarmasını istiyorsanız, kendi suyunu çektikten sonra biraz daha fırında tutun.
Sebze olarak ne isterseniz kullanabilirsiniz.
Ben kereviz, patates, havuç, mantar, arpacık soğan, sarımsak, brüksel lahanası, çarliston biber ve domates kullandım.
"Afiyetle Kalın"


FIRIN POŞETİNDE SEBZE ve TAVUK;
Malzemeler;

1 adet bütün tavuk,
2 adet orta boy kereviz,
2 adet orta boy patates,
2 adet havuç,
3 adet çarliston biber,
10-15 adet küçük boy mantar,
10-15 adet arpacık soğan,
10-15 adet brüksel lahanası,
3 diş sarımsak,
3 adet küçük boy domates,
tuz,arzuya göre baharat, 2 adet fırın poşeti,
2 yemek kaşığı sıvı yağ.

TARİFİ;
Bütün olarak tavuğu temizleyip, yıkayın.
Fırın poşetinin içine yerleştirin.
Tavuğa tat vermesi için poşete bir kaç parça sebze ekleyebilirsiniz.
Tuzunu serpin ve poşetin ağzını bağlayın.


Sebzeleri ayıklayıp, yıkayın.
Kereviz, patates ve havucu istediğiniz boyda kesin.
Ufak sebzeleri olduğu gibi bırakın.
Tuz ve sıvıyağını ekleyin.
Sebzeleri fırın poşetine yerleştirin.
İçine 1 çay bardağı su ekleyip, poşetin ağzını klipsiyle iyice bağlayın.


Tavuk ve sebze poşetini yan yana tepsiye yerleştirin.
Poşetlerin üzerini bir kaç yerinden bıçakla delin.
Önceden ısıtılmış fırında, tavuk kızarana kadar pişiriyoruz.


Sebzeler daha çabuk piştiği için tavuktan 15-20 dakika önce fırından çıkarın.
"Afiyet Olsun"

19 Kasım 2006 Pazar

KOLAY EKLER

Ekleri kim sevmez?
Bence herkes ekleri sever.
Kendi hamurunu yapmak biraz zahmetli, o yüzden nerde pratiklik orada ben :)
Kedidili bisküvileri artık kolay bulabildiğim için bütün tarifleri deneyebiliyorum.
Bu tarifi 1-2 yıl önce Ayşe Tüter'in gazetedeki köşesinden kesmişim, deneyip yapmak bugünlere kısmet oldu.
Ramazanda misafilerimede güllacın yanında alternatif olarak birde bunu yapmıştım.
"Afiyetle Kalın"

KOLAY EKLER;
Malzemeler;

1 paket kedidili (savoyer) bisküvi
1 paker krem şanti
100 gram bitter çikolata
1 çay bardağı süt.
TARİFİ: 
Kedidili bisküviyi süte batırın.
Servis tabağına ters olarak koyun.
Üzerine tarifine göre hazırlanmış krem şantiyi sürün.
İkinci kedidili bisküviyide süte batırıp,krem şantinin üzerine yerleştirin.
Diğer bisküvileride aynı şekilde hazırlayın.
Çikolatayı benmari usulü eritip hazırladığınız bisküvilerin üzerine gezdirin.
Buzdolabında en az 1 saat dinlendirip servis yapın.
"Afiyet Olsun"

16 Kasım 2006 Perşembe

DOMATESLİ BULGUR PİLAVI VE BAGET

Muhterem'le Afiyetle
Bulgur pilavı, domatesli yada şehriyeli olarak sık sık masamızda yer alır.
Ayrıca bakınız; Müceddere (yeşil mercimekli bulgur pilavı)
Resimde ki bagetlerin üzerine, bulgur pilavı için hazırladığım domatesli sostan döktüm.
Makarnanın pirinçten, bulgurunda makarnadan daha az zararlı olduğunu okumuştum.
100 gram bulgurda;
kolesterol 0,
kalori 346,
karbonhidrat 74.6,
protein 12.5,
yağ 0.8 gram, olduğunu biliyor musunuz?
" Afiyetle Kalın"

DOMATESLİ BULGUR PİLAVI ve BAGET;
Malzemesi;

2 su bardağı pilavlık bulgur,
1 yemek kaşığı tereyağ-1 çay bardağı sıvıyağ,
4 olgun domates,
2 orta boy soğan,
2 adet sivri biber,
2 diş sarımsak,
1 yemek kaşığı kuru nane,
Tuz.
TARİFİ;
 Bulguru ayıklayın yıkayıp, süzün.
Pilav tencerenize sıvıyağı koyup, rendelenmiş domatesleri ekleyin.
Domateslerin üzerine, rondoda incecik doğradığınız soğanları, yine küçük kestiğimiz sivri biberleri ekleyip, biraz kavurun.
Suyunu salıp çeken domateslerin içine, rendelediğiniz sarımsakları ekleyin.
Hazırladığımız domatesli sosun içine tereyağını ekleyip,1 yemek kaşığı kuru naneyi(nane isteğe bağlı) bulgurları da ekleyerek biraz daha kavurarak suyunu ve tuzunu ekleyin.
Pilavın suyunu bulgurun üzerini biraz geçecek şekilde ekleyebilirsiniz.
Bulgur çok fazla su çekmiyor az su eklemekte fayda var.
Pilavın suyu kaynadığı zaman ocağı kısıp ağır ateşte pişirin.
Domatesli sosu bol yaparsanız, haşladığınız bagetlerin üzerine dökerek, bagetleri lezzetlendirebilirsiniz.
" Afiyet Olsun "

13 Kasım 2006 Pazartesi

YEŞİL ZEYTİNLİ, KUBBE PATATES SALATASI

YE # 16 PATATESLİ TARİFLER
Bir yemek etkinliğin de daha birlikteyiz.
Bu ayın konusu, patates.
Eminim blogcu arkadaşlar tüm hünerlerini gösterip, çok ilginç tarifler hazırlamıştır.
Ben bu ay ki etkinliğe "yeşil zeytinli, kubbe patates salatası" tarifi ile katılıyorum.
Bu tarifi "şımartan tatlar-mezeler ve zeytinyağlılar" kitabında gördüğüm anda yapmaya karar vermiştim, kısmet etkinliğe hazırlamakmış.
Bu salatanın tek zor tarafı biberli zeytinleri kesmek ve kaseye dizmek.
Bu ay ki etkinlikte Evren'e (anneminmutfakokusu ) konuk oluyoruz, kendisine teşekkür ediyor, kolay gelsin dileklerimi iletiyorum.

*Zeytinlerin dizilişini daha ayrıntılı yazmam konusunda istek var.
İşte ayrıntılar;
Zeytinleri doğradıktan sonra kasenin ortasından başlayarak,
kenarlarına doğru dize dize kasenin içini kaplayın.
Kasenin dibi bitince, kenarlarına başlayın.
"Afiyetle Kalın"

YEŞİL ZEYTİNLİ, KUBBE PATATES SALATASI;
Malzemeler;

1 Kilo haşlamalık patates,
2 Orta boy kuru soğan,
1 demet dereotu,
1 Çay bardağı sıvıyağ- tuz,
300 Gram biberli yeşil zeytin,
Süslemek için;Maydanoz yaprakları.
TARİFİ;
Patatesleri iyice yıkayıp, haşlayın.
Haşlanan patatesleri sıcakken soyup, ezerek püre yapın.
Soğanları rondo da iyice kıyıp, 2 kaşık yağ ile kavurun.
Patates püresinin içine kavrulmuş soğanları, incecik kıydığımız dereotunu, sıvıyağı, tuzu ve istediğiniz baharatı ekleyerek iyice karıştırın.
Yuvarlak bir kaseye halka halka doğradığımız biberli yeşil zeytinleri, hiç boşluk kalmayacak şekilde dizin.
Zeytinleri bozmadan kasenin içine kaşık kaşık patates püresini bastırarak yerleştirin.
Buzdolabında 1 saat dinlendirdiğiniz salatanızı, düz bir servis tabağına ters çevirerek çıkarın.
Maydanoz yapraklarıyla süsleyip, servis yapabilirsiniz.
"Afiyet Olsun"

10 Kasım 2006 Cuma

TENCEREDE KUZU ŞİŞ

Artık havalar soğudu, balkonda-bahçede yada terasta mangal yapmak riskli iş.
Sanki terasım-bahçem varmış gibi yazıyorum, ne yazık ki terasım ve bahçem yok.
Balkonda da komşulara karşı mangal işi olmuyor.
Mangal işlerini bizim ailede terası olan abim, bahçesi olan eniştem yapar.
Bende elektrikli bir ızgara var,onunla avunuyorum.
Çöp şişleride ya fırında pişiriyorum yada bu tarif gibi salçalı sosla tencerede pişiriyorum.
Misafiriniz geldiğinde de yapabilirsiniz, pilavın yanına çok yakışıyor.
"Afiyetle Kalın"

TENCEREDE KUZU ŞİŞ;
Malzemeler;

1 Kilo kuzu kuşbaşı,
Yarım kilo arpacık soğan,
2 Yemek kaşığı biber salçası,
Tuz ve 1 paket çöp şiş.
İsteğe bağlı kekik.
TARİFİ;
Arpacık soğanları soyup hazırlayın.
Etleri yıkayıp,1 et, 1 arpacık soğan olmak üzere şişe geçirin.
Karnıyarık tenceresi gibi yayvan bir tencereye, hazırladığınız şişleri dizin.
Üzerine biraz sıvıyağ gezdirebilirsiniz,kuzu eti yağlı olduğu için ben yağ kullanmadım.
2 yemek kaşığı biber salçasını 1 su bardağı su ile ezip,etlerin üzerine dökün.
Tuzunu,kekiğini serpip,ağır ateşte ara sıra şişlerinden çevirerek pişirin.
"Afiyet Olsun"

9 Kasım 2006 Perşembe

BEYAZ ÇİKOLATA SOSLU PASTA


Bu pastayı yaptığım gün annemle birlikte bir aile dostumuzun mevlidine katılmıştık.
Mevlid Anadolu yakasındaydı.
Sağolsun eşim, akşam saatinde yollarda uğraşmayalım diyerek gelip bizi aldı.
Eşimle, "annemi yemek yedirmeden bırakmayalım" diye düşündük.
Hemen abim ve yengemlere de haber verdik.
Ben evdeki malzemelerden çorba-pilav-salatayı hazırladım.
Eşimin aldığı tavukları da hazırlayıp, fırına verdim.
Ben bir yandan "acaba tatlı yapsam mı, yoksa bu koşuşturmanın içine tatlıyı hiç araya sıkıştırmasam mı" diye düşünerek yemeği hazırladım.
Sonra aklıma evdeki hazır pasta tabanı ve çikolata sosları geldi.
Hemen hem beyaz hem çikolatalı olan sosları ayrı ayrı pişirdim.
Evde ki muzları ara kata, file fındıkları yanlarına döşedim.
Bol soslu bu pastayı 15 dakikada hazırladım.
Tadı nefisti fakat soslar akıcı bir kıvamda olduğu için sürekli bir yayılma eğilimindeydiler : )
Yine de iyiki yapmışım tatlıyı çok seven yeğenlerime, kızıma ve bize çayın yanında güzelce eşlik etti.
"Afiyetle Kalın"
BEYAZ ÇİKOLATA SOSLU PASTA;
Malzemeler;
1 paket hazır pasta tabanı,
1 poşet beyaz çikolata sosu,
Sosu pişirmek için; 2 su bardağı süt,
Keki ıslatmak için;
3 adet tatlı mandalina,
İçi için;
2 adet muz,
Süslemek için;
1 su bardağı file fındık,
1 paket çikolata sosu,
Sosu pişirmek için; 2 bardak süt.
TARİFİ;
Pasta tabanının yarısının iç kısmına 1.5 mandalinayı iyice sıkın.
Mandalinanın etli bölümlerinden de eklemenizi tavsiye ederim.
İkişer bardak süt ile beyaz ve çikolatalı sosları ayrı ayrı pişirin.
Mandalinanın suyu ile ıslattığınız iç kısma biraz beyaz çikolatalı sos sürün.
Üzerine muz doğrayın.
Kekin diğer yarısını da kalan 1.5 mandalina ile ıslatıp, muzların üzerine kapatın.
Beyaz çikolatalı sos ile pastanın her tarafını kaplayın, düzgün olmasına gerek yok.
Nasıl olsa kendi bildiğince akacak.
Pastanın kenarlarına döndüre döndüre file fındıkları yapıştırın.
Pastayı vaktiniz varsa buzdolabında 1-2 saat dinlendirdikten sonra servis yapın.
"Afiyet Olsun"

7 Kasım 2006 Salı

HAMSİLİ PİLAV (TENCEREDE)

Muhterem'le Afiyetle
Bir varmış, bir yokmuş!
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, ülkelerden birinde bir aile yaşarmış.
Anne balık yiyemezmiş, baba balığı çok severmiş.
Çocukların da balıkla pek arası yokmuş.
Ailenin babası umutlarını yitirmemiş "gün gelecek sizde balık seveceksiniz "diye umut etmiş.
Ne yazık ki anne ve çocukları henüz balığı sevememişler.
Baba eve balık getirdiği zaman sadece kendisi yemiş.
Bir gün belki bugün yerler diye düşünerek eve 2 kilo! hamsi ile gelmiş.
Anne de ne yapsın, can sıkıntısından hamsili denemeler yapmış.
Daha önce hiç pişirmediği ve yemediği, sadece resmini gördüğü hamsili pilav yapmış.
Bir iki aksilik dışında gayet güzel olmuş ama pilavı balık yiyemediği için yememiş.
Baba da umutlarını başka bahara saklamış.
Gökten 3 balık düşmüş, üçünü de baba yemiş! 😄😄😄


5 Kasım 2006 Pazar

SEBZELİ GÖKKUŞAĞI

Bu tarifi hangi kategoriye yerleştireyim diye epey düşündüm, aperatifler diye bir kategori bile açmayı düşündüm ama aperatif daha çok yemekten önce içilen iştah açıcı içkiye denirmiş.
Atıştırmalıklar, ortaya karışık gibi aklıma bir çok isim geldi.
Bazısına güldüm geçtim tabii.
Meze olmaz, salatada pek değil, şimdilik yemekler kategorisine yerleştirip, daha sonra uygun isim bulursam değiştiririm.
Ben aslında Çin usulü sebze kavurmaya niyetlendim, ortaya bu çıktı.
En büyük sorun soya filizini bulmaktı.
Çoğu büyük marketlerde aradım, sonunda Carrefour'da buldum.
Soya filizini çok severim, kavurmasıda çok güzel olur.
Bu sebzelerin içinde en nazlısı, kabaktı.
Göz açıp kapayana kadar haşlanmış ve yumuşamıştı.
İsterseniz ortaya sarımsaklı yoğurt yerleştirin, isterseniz ince şeritler halinde doğranıp, kavrulmuş biftek yerleştirin, karar sizin.
Bu tarif sebze ile yapılınca hanımlara, etle yapılınca beylere hitap ediyor.
*Bu arada; Kategori-Etiket isminde kararsız kalmıştım, yorum yazıp "garnitürler olabilir" diyen blogcu arkadaşım Güliz'in fikri hoşuma gitti.
Hemen garnitürler kategorisi açıp, bu tarifi oraya yerleştiriyorum.Teşekkürler Güliz.
*Bu arada Lama mutfakta "süper yemekler" olabilir demiş, sağol canım ama mütevaziliği elden bırakmamak lazım😄😄😄
"Afiyetle Kalın"

3 Kasım 2006 Cuma

PAPATYA KURABİYE

Muhterem'le Afiyetle
Ramazan ayını geride bıraktık, yakında gündüz oturmaları ve günler başlar.
Günler de hazırladığımız menüde, mutlaka bir kurabiye çeşidi bulunur.
Ramazan ayından önce istatistiklerime baktığım zaman, kurabiye kategorisine çok tıklandığını farkettim ama kurabiye kategorisinde sadece 1 tarif vardı.
Bu açığı kapatmam lazım deyip, kurabiyeler yapıp resimlerini hazırladım.
Araya Ramazan girince kurabiye tarifi eklemeyi sonraya bıraktım.
Papatya kurabiyeyle sık sık karşılaşmış olabilirsiniz ama hamurumuz farklı olabilir.
Bu kurabiye hamuruna çok değişik şekiller verebilirsiniz.
Bugüne kadar beni hiç mahçup etmedi, yayılmadan verdiğim şekilde kaldı.
Bu hamurla hazırladığım diğer kurabiye şekillerine önümüzdeki günler de yer vereceğim.
"Afiyetle Kalın"

PAPATYA KURABİYE;
Malzemesi;

1 Paket (250 gram) Margarin,
1 su bardağı pudra şekeri,
1  adet yumurta,
3 su bardağı un.
3 yemek kaşığı kakao,
PAPATYA KURABİYE TARİFİ;
Oda sıcaklığında yumuşamış olan margarine, pudra şekerini ekleyip,yoğurmaya başlayın.
Unu ve yumurtayı da ekleyip, iyice yoğurun.
Sizi baştan uyarayım, bu hamur ilk önce lime lime dökülür, hiç toparlanmayacakmış gibi durur ama siz azimle yoğurunca çok kolay şekil verilebilen bir hamur ortaya çıkar.
Kullandığınız margarinde kıvam ve pişirme sırasında kurabiyenin yayılmaması için çok mühim.
Ben bu tür tariflerde Ülker'in Bizim margarinini kullanıyorum.
Kullanılan yumurtanın büyüklüğüne, margarinin hamuru toparlamasına bağlı olarak unu biraz arttırmanız gerekebilir.
Hamurunuzdan papatyanın ortasını yapmak için çok az bir miktar ayırın.
Ayırdığınız hamura kakao karıştırıp, iyice yoğurun.
Beyaz olan hamurdan misket büyüklüğünde parçalar koparıp, yuvarlayın.
Fırın tepsisine yağlı kağıt yerleştirin yada tepsinizi yağlayın.
Hazırladığınız misket hamurlarını tepsiye papatya şeklinde yerleştirin.
Tam ortasına kakaolu hamurdan hazırladığınız parçayı yerleştirin.
İsterseniz kenarları kakaolu, ortası beyaz da yapabilirsiniz.
Hazırladığınız kurabiyeleri ısınmış ama kızgın olmayan fırında pişirin.
"Afiyet Olsun"

2 Kasım 2006 Perşembe

DEREOTLU ve KUŞÜZÜMLÜ PİLAV

Muhterem'le Afiyetle
Kuş üzümünü pilavda çok severim.
Tatlı bir tat bırakması ve pilava verdiği görüntü zenginliğinden vazgeçemem.
Knor'un Kaçkar pilav harcını kullanacaksam, içindeki kuş üzümünü yeterli görmeyip, mutlaka üzerine eklerim.
Bugün vereceğim tarifte, pilav harcı gibi hiç bir yan ürün yok.
Tamamen doğal malzemelerden oluşuyor.
Dereotunu pilav piştikten sonra ekliyoruz ki, dereotunun rengi kararmasın.
"Afiyetle Kalın"

DEREOTLU ve KUŞÜZÜMLÜ PİLAV;
Malzemeler;

2 su bardağı pilavlık pirinç,
Yarım su bardağı sıvı yağ,
Yarım demet incecik kıyılmış dereotu,
Yarım su bardağı kuş üzümü,
Yeterince tuz.
TARİFİ;
Önceden ayıklayıp, ıslattığınız pirinci iyice süzün.
Pilav tenceresine svıyağı koyup, pirinci ekleyin ve iyice kavurun.
Pirinçler berrak bir renk alınca, kavrulmuş demektir.
Suyunu ekleyin,(suyu eklerken dikkat edin, önceden ıslatılmış pirinç fazla su çekmiyor)
Tuzunu ve kuş üzümünü ilave edin.
Kaynadıktan sonra ocağın altını kısın, ağır ağır pişsin.
Pilav piştikten sonra kıyılmış dereotunu ekleyip, kaşıkla havalandırarak hafifçe karıştırın.
"Afiyet Olsun"

28 Ekim 2006 Cumartesi

KÖY BÖREĞİ

Köy böreği, elde açılan ince yufkaların sacta pişirilip, kurutulmasıyla elde edilen yufkalarla hazırlanan bir börek.(Ne cümle oldu ama!)
Bizde annem bu yufkaları açıyor, mutlaka bayramlarda hazırlanan bir börektir.
Bayram ziyaretine gitiğimiz her yerde bu börek ikram edilir.
Bayramdan 2-3 gün önce bu yufkalar açılıp, sacda kurutulup hazırlanır.
Bayramda misafir geldikçe tepsiye hazırlanan börekler ocağın üzerinde çevire çevire kızartılır.
Bu börek sıcakken çok lezzetlidir.
Her çeşidini yapabilirsiniz,genellikle mantarlı,etli,kıymalı ve benim favorim olan yumurtalı yapılır.
Bir de yufkalar sıcak yağlı suda ıslatılınca çok lezzetli olur.
Çocukken annem mutlaka bize ıslatılmış yufkalardan verirdi.
Ne yazık ki benim emsallerim ve genç kızlarımız arasında bu yufkayı açmayı öğrenen yada açabilen çok az kişi var.
Bende yufka açmayı öğrenmeyenlerdenim.
Yufka açmayı öğrenmek için hiç vakit ayırmadım, zahmetli bir iş gibi geliyor bana.
Allah annelerimize uzun ömür ve sağlık versin, onlar bizim için yapmaya devam ediyorlar.
"Afiyetle Kalın"

KÖY BÖREĞİ;
Malzemesi;

1 kilo un,yeterince su ve tuz.
Yufkaları ıslamak için;Yarım su bardağı sıvı yağ
Böreği tepside kızartmak için;1 çay bardağı sıvı yağ
İçi için;
Yarım kilo küçük doğranmış kuşbaşı,2 adet orta boy soğan.
TARİFİ;
Un, tuz ve su ile kulak memesi kıvamında bir hamur hazırlayın.
Hamurdan cevizden biraz daha büyük parçalar kopararak,yuvarlayın.
Un yardımıyla pezilerinizi incecik açın, temiz bir çarşaf yada sofra bezi gibi bir örtünün üzerine açtıklarınızı dizin.
Sacınızı ısıtın (tepsi yada teflon tavada olabilir), yufkaları tek tek pişirip kurutun.
Pişen yufkaları üst üste dizin, biraz ılınınca silkeleyerek katlayıp, poşete koyup kaldırın.

Böreği yapacağınız zaman;
Tepsiye yarım su bardağı sıvı yağ ile 1.5 su bardağı su ve biraz tuz atıp bir iki taşım kaynatın.
Kaynayan yağlı su biraz ılınınca kuru yufkaları tek tek bu suya batırıp, biraz yüksekçe bir yerden sarkıtıp, fazla sularını süzdürün.
Annem bu işi oklavanın üzerine asarak yapıyor.
Böreği kızartacağanız tepsiye biraz yağ dökün.
Altına 1 kuru yufka serin.Üzerine ıslanmış yufkalardan 3/1 ini yerleştirin.
Daha önce hazırladığımız iyice pişmiş kuşbaşı eti yerleştirin.
Tekrar ıslak yufka ve et olarak dizmeye devam edin.
En üste kadar böyle devam edin.
En üstüne de kuru bir yufka yerleştirin.
Ocağa tepsiyi yerleştirip çevire çevire böreğin altını kızartın.
Sofranın ya da sininin üzerine aktararak böreğin diğer tarafını çevirin.
Tepsiyi yeniden yağlayıp böreğin diğer tarafınıda kızartın.
Sıcakken dilimleyip servis yapın.

"Afiyet Olsun"

22 Ekim 2006 Pazar

KADAYIF

RAMAZAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!
Geldi-geliyor derken, iftar davetleri için koşuştururken zaman akıp gitti.
Ömrümüzün bir Ramazan'ı daha geçti.
İnşaallah görevlerimizi hakkıyla yerine getirmişizdir.
Rabbim hepimize sağlık ve huzurla önümüzde ki Ramazan'ı görmeyi nasip etsin.
Büyük ihtimalle bayramıda büyük bir koşuşturmaca içinde geçireceğiz sonra yine günlük, rutin hayatımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Hayatımızın rutinliğinden sıradanlığından şikayet edip, en ufak bir aksilikte de o rutinliği arayacağız.
Hastalık geldiğinde sağlığımızın kıymetini anladığımız gibi yada Cuma akşamı bizleri yeniden korkutan depremi hissedince, aslında ne kadar rahat olduğumuzu anladığımız gibi.
17 Ağustos depreminden sonra ne kadar zaman geçmesi gerekti kendimizi toparlayabilmemiz ve evimizde korkusuzca kalabilmemiz için.
Gözümü avizelerden uzakta tutmak bayaa zamanımı aldı benim.
Ya çocuk okuldayken deprem olurda hissetmezsem diye hep tetikte durmuştum.
Arabada geçirdiğimiz geceleri de unutmamak lazım.
Allah-ü Teala bizlere o günleri tekrar yaşatmasın, ülkemizi görünür görünmez belalardan ve kazalardan, güç yetmez -takat yetişmez, akla hayale gelmez musibetlerden korusun İnşaallah.
Velhasıl bence rutinlik iyidir, en azından her şey tıkır tıkır işliyordur.
Tekrar Ramazan Bayramı'nızı kutlar, sağlıklı ve huzurlu bir bayram geçirmenizi dilerim.
"Afiyetle Kalın"

KADAYIF;
Bu kadayıfı annem iftara gittiğimizde yapmıştı, oldukça hafif ve lezzetli bir tatlı.
Malzemeler;
250 Gram Kadayıf,
1 Su bardağı iri dövülmüş ceviz içi,
Kadayıfların üzeri için, yeterli sayıda bütün ceviz içi,
150 Gram tereyağ,
Şerbeti için;
3.5 bardak şeker,
4 bardak su,
1 paket vanilya,
bir kaç damla limon.
TARİFİ;
Şerbet malzemelerini kaynatıp, ılınmaya bırakın.
Kadayıfları tiftikleyip, biraz açın.
Bir kasenin içine kadayıfları döşeyip, içine çekilmiş ceviz içinden 1 kaşık koyun.
Kasenin dışına sarkan kadayıflarla cevizin üzerini kapatıp, fırın tepsisine ters çevirerek hazırladığınız kadayıfları dizin.
Tereyağını eritip, kaşıkla kadayıfların üzerine eşit miktarda paylaştırın.
Önceden ısıtılmış fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin.
Kadayıflar ılınınca, ılık şerbeti üzerine dökün.
Bütün cevizleri ortasına yerleştirip, servis yapın.

"Afiyet Olsun"

21 Ekim 2006 Cumartesi

ABİMDE İFTAR YEMEĞİ

Bu sene sondan bir önceki iftarı abimde yaptık.
Biraz koşuşturmalı bir gün oldu, araya alışveriş telaşıda girince yengeme fazla yardım edemedim.
Yine de işimiz biter bitmez yengemin yanına gittik.
Annem kuru dolmaları yapmış, yemekler hazırlanmış sadece iftara yakın pilav yapılacaktı.
Beyler işkembe çorbasını çok seviyor.
Onlar için işkembe, yemeyenler için mantar çorbası vardı.
Bir de abim bizler için Tantuni yapmıştı, açıkçası tantuni de çok lezzetliydi.
Annem Antepli kiracısından öğrendiği kuru dolma yapmıştı.
Ramazan boyunca her tür dolmayı yediğimiz için güzel bir değişiklik oldu bizim için.
Abimin harika bir terası var.
Yaz aylarında mutlaka terasta yemek yer ve çayımızı terasta içeriz.
Bu arada abim harika mangal yapar.
Tabi o günkü soğukta terasa pek çıkmadık.
Yengemin iftar menüsü;
Masadakiler;
Patlıcan, biber, kabaktan oluşan kuru dolma,
Göbek salata,
Banyolu börek, 

Yemekler;

İşkembe çorbası, 

İşkembe yemeyenler için mantar çorbası,

Tantuni kebap, Pilav

Tatlı olarak;
Şekerpare ve minyatür baklava 

"Afiyetle Kalın"

19 Ekim 2006 Perşembe

İFTAR YEMEĞİM


KADİR GECESİ;
KANDİLİNİZ KUTLU OLSUN.
"Allahım!Şüphesiz sen çok bağışlayansın, bağışlamayı seversin, bizi de bağışla" (Amin)
Ramazan ayının 20 ile 30'u arasında bulunan ancak 27. gecesine tesadüf ettiği kuvvetle tercih edilen Kadir gecesi Kuran-ı Kerim'in ifadesiyle bin aydan daha hayırlıdır.
Bu nedenle bu geceyi ihya etmenin sevabı pek çoktur.
Bu gecenin öyle bir anı vardır ki, o ana rastlayan bir dua muhakkak kabul olunur.
Bu mübarek gecede Teravih namazı kılındıktan sonra bir müddet daha ibadet edilmesi, nafile namaz kılınması, Kuran okunması, kaza namazları kılınması, dua edip bağışlanmayı dilemek bu geceyi ihya etmek demek.
Allah'ü Teala bu gecenin kıymetini bilen, duaları kabul edilen kullarından eylesin hepimizi.(Amin)

İFTAR YEMEĞİM
Sonunda günler süren koşuşturmam dün akşam bitti.
Bayram temizliğinin de sıkıştırması sebebiyle iki katı yorucu günler geçirdim.
İnternete yemek etkinliği dışında fazla uğrayamadım, arkadaşlar neler yapmış bilmiyorum.
Bu yazıdan sonra ilk işim arkadaşlarımın sayfalarına uğramak olacak.
Dün akşam ki iftardan öncede iftar yemekleri verdim ama dünkü bayaa yorucu oldu.
Toplamda 17 kişiydik.
Annem, Abim, Ablam, Kardeşim, eşlerimiz ve çocuklarımız (Tuğba dışında hepimizin 2 çocuğu var)
ve annemin teyzesi ablamın kayınvalidesi Reyhan Teyze vardı.
Aile yemeklerini çok seviyorum, hangimizde toplanırsak toplanalım çok güzel geçiyor.
Allah'ü Teala hiç bir ailenin birlik ve beraberliğinin bozulmasına fırsat vermesin.(Amin)
Gelelim hazırlıklara ;
Bence bu tür davetlerin en büyük sorunu mönüyü oluşturmak.
İnanın mönünün son hali dün sabah ortaya çıktı.
Ben patlıcan-köfte şiş yapacaktım ama şiş almayı unutmuşum.
Tekrar alışverişe çıkmakta benim için çok zordu.
Günlerdir herkese "size güllaç yapıcam" dedim, ara ara güllaç bulamadım.
Tam umudumu kesmiştim ki sokağımızda ki yufkacıda varmış.
Kendi kendime "sen misin elinin altındaki dükkanı kontrol etmeden başka yerlerde güllaç arayan,
akılsız başın cezasını ayaklar çeker" deyip durdum.
Dün akşam o kadar yorgundum ki hiç resim çekemeden yattım.
Sahurda hem yemeklerin resmini çekmek için hemde vakit dolmadan yemek yiyebilmek için koşuşturup durdum.
Resimleri çekerken ışığa dikkat etmemişim, biraz karanlık çıkmışlar.
Mesela köfteler bu kadar koyu değiller.
Akşamın en büyük sürprizini ise Kemal eniştem yaptı.
Bana resimde gördüğünüz yemek tabaklarını almış.
Dün akşamın anısına yemekleri hediye tabaklarımla çektim.
Ablama ve enişteme hediye için çok teşekkür ediyorum.


İFTAR MÖNÜM ;
Masadakiler;

Sebzeli börek

Göbek salata

Etli biber dolması

Cacık.

Yemekler;

Yeşil mercimek çorbası

Köfteli Patlıcan Sarma

Pirinç Pilavı

Köfte


Tatlılar;

Geleneksel tatlılardan; Muhallebili Güllaç

Modern tatlılardan; Kolay Ekler

"Afiyetle Kalın"

16 Ekim 2006 Pazartesi

MUHALLEBİLİ GÜLLAÇ BOHÇASI ve LOKMA

Muhterem'le Afiyetle
YE#15 TÜRK VE DÜNYA MUTFAKLARINDAN BAYRAM TATLILARI
Yemek etkinliklerinin 15.si, benim katıldığım 2. etkinlik olan "Türk ve Dünya Mutfaklarından Bayram Tatlıları" konulu etkinliğimize hoşgeldiniz!
Bu ayki ev sahibimiz "Dersaadet", kendisine teşekkür ediyor, yapacağı düzenlemeler ve çalışmalar için kolay gelsin dileklerimi iletiyorum.

Tatlılar Türk mutfağının en zengin bölümlerinden biridir.
Türklerin yaşamında, doğumdan ölüme tatlı yapılır.
Doğan çocuğun tatlısı yenir, ölen kişinin helvası dağıtılır.
Her tür törende önce tatlı düşünülür.
Bu nedenle Türk tatlıları çok gelişmiştir ve çok güzeldir.
Güllaç ise, Ramazan tatlısı olarak bilinir.
Eski istanbul konaklarında güllacı evin hanımefendisinin yapması adettendi.
Evde 10 tane aşçı da olsa güllaç sofraya geldiğinde herkes onu evin hanımefendisinin narin elleriyle yaptığını anlar, zevkle yerdi.
Güllaç yapıldığı anda fazla bekletilmeden yenmelidir.
Bekletilen güllaçlar pelteleşir ve özelliğini kaybeder.
*Yazı, Nevin Halıcı'nın kitabından alınmıştır.
"Afiyetle Kalın"

*Ben güllaçları servis tabağına dizip, çekim yaptıktan sonra tekrar süt dolu tepsiye aktardım.
Sütsüz kalmak güllaçlara hiç iyi gelmiyor.

Ramazan'ın gülü güllaç
MUHALLEBİLİ GÜLLAÇ BOHÇASI;
Malzemeler;

Yarım paket(7 yaprak) güllaç,
1,5 litre süt,
500 gram şeker,
Muhallebisi için;
2 bardak süt,
1 bardak un,
1 bardak şeker,
125 gram margarin,
1 vanilya,
1 çay bardağı dövülmüş ceviz içi,
Üzeri için;
Yarım su bardağı Antep fıstığı,
Nar taneleri,
TARİFİ;
Muhallebiyi pişirmek için, margarini eritip, unu kavurun.
Vanilya karıştırılmış sütü ve şekeri ekleyin.
Mikserle iyice çırpıp, topaklarını giderin.
Ceviz içinide ekleyip, karıştırarak soğutun.
Büyük bir tepside güllaç yaprağını, şekerini ilave edip önce kaynattığınız sonra ılıttığınız sütte ıslatın.
Yaprakları dört bir tarafından zarf gibi katlayıp, bir kasenin içine yerleştirin.
Muhallebiden 2 kaşık yerleştirin ve bohça gibi katlayın.
Tepsiye ters çevirip yerleştirin.
Bütün yaprakları bu şekilde hazırlayıp, tepsiye dizin.
Üzerini istediğiniz gibi süsleyin.
Artan sütü güllaçların olduğu tepsiye ilave edin.
"Afiyet Olsun"

lokma tarifi
LOKMA;
Lokma,Türk-İslam inanışına göre Hazreti Muhammed'in (S.A.V) mührünü temsil edermiş.
Anadolu'da kutsal günlerde dağıtılan bir tatlıdır.
Sıcak veya soğuk yenebilir.
Çocukluğum da bayramda memlekete gitmiştik, her evde bize lokma tatlısı ikram edilmişti.

LOKMA;
Malzemesi;
Lokma için;

3 su bardağı un,
2 su bardağı su,
1 tatlı kaşığı kuru maya,
4 parça damla sakızı, (isteğe bağlı)
1 çay kaşığı tuz.
Şerbeti için;
5 su bardağı şeker,
4 su bardağı su,
1 çorba kaşığı limon suyu,
Kızartmak için; Sıvı yağ.
TARİFİ;
Kapaklı bir kaba unu eleyin, unun ortasını açarak mayayı, yarım su bardağı ılık suyu koyup kenarlarından un alarak boza kıvamına getirin.
Unu üzerine toplayıp, sıcak bir yerde bekletin.
Hamurda çatlamalar oluşunca arasını açıp,kalan suyu,tuzu,sakızı ilave edin.
Çırpa çırpa yoğurup, kabınızın kapağını kapatın.
Sıcak yerde mayalandırın.
Hamur iki -üç misli kabarınca, ucundan alıp kontrol edin, göz göz olmuşsa hazır demektir.
Hamurdan avunuza alıp, baş ve işret parmağınızın arasından çıkacak şekilde sıkın.
Çıkan hamur parçasını yağa batırılmış kaşıkla alıp, kızgın yağa atın.
Yağı lokmalarla çok doldurmayın, kabarmasını engelleyebilir.
Kevgirle sürekli karıştırarak iyi pişip kabarmasını sağlayın.
Pişen lokmaları, önceden hazırladığınız soğuk şerbete atın.
"Afiyet Olsun"

15 Ekim 2006 Pazar

ABLAMDA İFTAR

Taze taze, sıcak sıcak bunlar!
Dün akşam ablamda iftardaydık.
Araya zaman girmeden, başka yazılar girmeden, yazıyı yazmak istedim.
Bu arada YE#15 Tatlılar yazımızın yarın yayında olması gerekiyor.
Geçen hafta ki misafirlerimin mönüsünü çektim bir ara onu yayınlamam lazım,
bu çarşamba iftar sırası bende o günün mönüsünü de yayınlamak istiyorum.
Anlıyacağınız bugünden daha müsait gün yok bu yazı için.
Ablam Sarıyer Yeniköy'de oturuyor.
Biz dün Bakırköy tarafından 16.30 gibi çıktık, sanki bütün İstanbul yollardaydı.
Tabiri caizse milim milim ilerledik.
Bu yol tıkalı değildir diye girdiğimiz bütün yollar tıkalıydı.
O yoldan çık, öbür yola gir derken küçük bir İstanbul turu atmış olduk.
İftara yetiştik mi? Evet yetiştik ama o güzelim masayı çekmeye fırsatımız olmadı.
Herkes masaya yerleşince "ben masanın resmini çekecektim" diyemedim.
Bende yemeklerin resmini herkes yemek yerken, arka odada çektim.
Bu yüzden resimler karanlık çıktı ama mönü muhteşemdi, ellerine sağlık ablacığım. 

Bizim ailenin beylerinin (eşim hariç), hiç sebzeyle işleri olmuyor, çorbadan hemen sonra pilava atlıyorlar.
Beyler yazın patlıcan, kışın ıspanağa razı oluyorlar.
Bu yüzden onları düşünerek, mönüye karar veriyoruz.
Bende Çarşamba günü için patlıcan düşünüyorum ama dur bakalım diyorum kendi kendime hele o güne bir ulaşalım.
Bizde hanımlar olarak arada bir onları takmayıp, kendimiz için değişik sebzelerde pişiriyoruz.

Ablamın menüsü hem beylere, hemde hanımlara hitap eden güzel bir mönüydü. 

ABLAMIN İFTAR MÖNÜSÜ;
Tavuk paçası çorbası,(görünümü şık ve lezzetli bir çorba, en kısa zamanda tarifini alıp, yayınlarım)
Fırında Patlıcan, köfte ve patates dizmesi,
Pirinç pilavı, yanında asma yaprağı sarma,
Pastırmalı Börek, salata,
Tatlı olarak; Şekerpare. 

 
Pastırmalı Börek 

Şekerpare


Bir iftarda böyle geçti, darısı çarşamba günü için benim başıma!

"Afiyetle Kalın"