KIYMALI GÖCE ÇORBASI

Bugün size kırılmış buğdaydan elde edilen "Göce" ile hazırladığım çorba tarifi vereceğim.

Göce'yi Kastamonu da bir pazardan, yöresel ürünler ve bakliyat satan bir tezgahtan aldım.

Açıkçası daha önce bu isimde bir ürün görmemiştim.

Merak edip aldım, meğer pek çok şehirde bilinen ve bulunan bir ürünmüş.

Hatta İstanbul'a döndükten sonra semt pazarında bile gördüm.

Aldığım Göce'nin bir kısmı ile kıymalı ve salçalı çorba pişirdim.

Birde ayranlı olarak yapılan bir tarifi varmış, İnşaAllah onu da yapıp buradan tarifini vereceğim.

CİĞER KÖFTESİ-TAPLEMESİ

Sakatat, pek çok kişinin tercih etmediği, yine pek çok kişininde bayıla bayıla yediği bir yiyecektir.

Ülkemizde et, et ürünleri ve hayvanın iç organlarından oluşan sakatat bölümleri çok seviliyor.

Sokak satıcılarının önemli bir kısmı da yine sakatat ile hazırlanan yemekler satıyor.

Benim sakatatla alakam; 

Bağırsak-Kokoreç, Beyin gibi bazı çeşitlerini eve hiç almayız. 

Paça, İşkembe gibi bazı çeşitlerini pişiririm ama yemem.

Karaciğer, Yürek, Dalağı ise seve seve hem yaparım, hemde yerim.

KURUTULMUŞ KABUKLU FASULYE YEMEĞİ

Öncelikle, geçmiş olsun Elazığ, geçmiş olsun Malatya 😔
24 Ocak'ta Elazığ, Malatya ve çevre illeri etkileyen 6.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
Ne yazık ki 41 vatandaşımız hayatını kaybetti.
Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifa, yakınlarını kaybedenlere sabır, evini-iş yerini kaybedenlere kolaylıklar diliyorum.
Rabbim ülkemize bir daha böyle felaketler yaşatmasın İnşaAllah🌹

TURŞU KAVURMASI

Turşu kavurmasını bilir misiniz? Yada turşu kavurması yapar mısınız?
Bizde turşu kavurması, turşu kadar önemlidir.
Masaya turşuyu çiğ değilde kavrulmuş olarak getirirsem eşim daha çok seviyor.
Turşu kavurması bizde daha çok fasulye, biber, mantar gibi turşuların olduğu karışık turşudan yapılır.
Kornişon, salatalık ve lahana turşusunu kavrulmuş olarak değil çiğ olarak severiz.
Bugünkü tarifte kullandığım turşu annemin turşusu😍
Annem her yaz, Kastamonu Abana'da kaldığı süre içerisinde mevsimi geldiği zaman turşusunu kurar, Sonbahar da İstanbul'a gelirken yanında getirir.
Turşunun içinde mutlaka beyaz fasulye, biber ve bulabilirse kök mantarı bulunur.
Resimde turşunun içinde gördüğünüz siyah şeyler kök mantarı 😊
Turşuları yemeye başladıkça eksilenlerin yerine mevsimin sebzeleri (karnabahar, lahana, v.s) dolmaya başlar.
Bu böyle bahara, yaza kadar devam eder.
Yazın zaten sıcakta turşu yenmediği için yeni sezona kadar turşu olayı biter.
Turşunun sonuna doğru da o turşular genellikle kavrularak tüketilir.
Bizde turşu bol bol soğanla kavrulur, birde patatesin küp küp doğranıp pişirildiği hali var ki onun tarifini yıllar önce vermiştim, patatesli turşu kavurmasının tarifi 👉BURADA
"Afiyetle Kalın"

PIHTI

Evet, yanlış okumadınız, bugünkü tarifimin adı: PIHTI
Pıhtı Kastamonu mutfağına ait, kafa eti ile yapılan bir yemek.
Kafanın iyice haşlanmasından sonra etlerinin çıkarılması, piştiği et suyu, sirke ve sarımsak ile biraz kaynattıktan sonra dondurulması ile hazırlanıyor.
Donması için dondurucuya girmesine gerek yok, buzdolabında 1 gün bekleyince doğal jölesi sayesinde kalıp gibi oluyor.
Yerken ısıtılmadan bu jöleli hali ile tüketiliyor.
Çocukluğumda rahmetli ananem bu yemeği yapardı, ben oradan bu yemeği hatırlıyorum.
Bu yıl Kurban Bayramı yaz aylarına denk gelince bizde bayramı köyde geçirdik.
Köyde kurban kesme işleri şehirden çok daha kolay oluyor.
Köyde kurban kesilince kafa kısmı büyük bir itina ile soyuldu, tüylerinden temizlendi.
Hatta bu iş için hayvanın kendi dili kullanıldı.
İçinde ki ete kolay ulaşabilmek için bir kaç parçaya bölündü.
Dışarı da ateş yakıldı ve büyük bir kazanın içinde neredeyse bütün bir gün kaynatılarak pişirildi.
Ben bu işlemler yapılırken işin sonunda pıhtı yapılacağını bilmiyordum.
Pıhtı yapılacağını bilseydim, bütün bu aşamaların resmini de çekerdim.
Sonra akşam eşimin abisine oturmaya gittik, yengem kafa etiyle pıhtı yapacağını söyledi.
Bende hemen bu fırsatı değerlendirdim ve o an yanımda fotoğraf makinem olmadığı için cep telefonumla yapım aşamasının resimlerini çektim.
Kafa eti o gece hazırlandı, buzdolabına kaldırıldı.
Ertesi gün yine bayram olması sebebiyle yoğun bir gün geçirdik.
Akşam saat 22.30 gibi bana "pıhtıyı yemek istiyoruz, şekli bozulmadan resmini çekmek ister misin?" diye haber geldi😨
Akşamın o saatinde böyle bir yemek nasıl yenir? diye şaşırsam mı, bu karanlıkta ben nasıl resim çekicem diye üzülsem mi bilemedim😞
Mecburen hemen fotoğraf makinemi alarak yengemlere geçtim.
Pıhtıyı bulunduğu tencereden servis tabağına aktardım.
Loş ışıkta, flaşlı-flaşsız onlarca resim çekerek en iyi şekilde resmini çekmeye çalıştım.
Benim niyetim, bu yemeğin resmini ertesi gün gündüz saatlerinde, gün ışığında, manzara eşliğinde çekmekti.
Resimlerin kusuruna bakmayın, yöresel bir yemeği kayıt altına alma çabalarımı hoş görün 😊

ETLİ SİYEZ BULGURU PİLAVI

Bir önce ki yazımda "bugünlerde peşpeşe turşu tarifi vereceğim" demiştim.
Fakat bu hafta İstanbul'da Kastamonu günleri başlayınca hem bu festivalin duyurusunu yapayım, hemde siyez bulguru ile tarif verdiğim zaman en çok sorulan "siyez bulgurunu nereden bulabilirim?" sorusunu soranlara yol göstereyim dedim😊
Kastamonu günleri festivalinde Kastamonu'ya ait bütün yöresel ürünleri bulabilirsiniz.
Size tavsiyem fırsatını bulmuşken bu etkinliği kaçırmayın.

SİYEZ UNLU KREP

Siyez unu son yıllarda adını daha çok duyurmaya başladı.
Pek çok firmanın siyez ununun piyasada ki talebini keşfedip ürün çeşitlerinin arasına eklemesi ve piyasa da kolaylıkla bulunması sayesinde artık çok daha kolay siyez ununa ulaşabiliyoruz.
Artık pek çok kişi daha sağlıklı beslenmek, rafine ürünlerden uzaklaşmak istediği için doğal olan ürünlerin arayışına giriyor.
Siyez buğdayı da bu doğal ürünlerin başında geliyor.
Siyez unu da buğdayı kadar talep gören bir ürün oldu.
Bir Kastamonu'lu olarak Kastamonu'nun en önemli tarım ürünlerinden birisi olan siyez bulgurunun ve ununun son dönemlerde bu kadar çok talep görmesinden gurur duyuyorum.
Siyez ununu ürün çeşitlerinin arasına ekleyen firmalardan birisi de İstanbul Halk Ekmek oldu.
Halk ekmeğin İstanbul'un pek çok yerinde satış yeri olduğu için siyez ununa ulaşmak iyice kolaylaştı.
Bende geçenlerde siyez unu ile yapılabilecek en pratik tarif olan krep yaptım.
Siyez unu ile krep çok kolay hazırlandı.
Önümüzde ki dönemde hedefim siyez unu ile farklı tarifler ama özellikle ekmek hazırlamak.
Bu arada;
Ben şu anda Kastamonu'dayım, 1 hafta kadar köyde kalmayı düşünüyoruz.
İnternet olmadığı için burayı güncelleyemeyeceğim.
Fakat telefonda internet azda olsa çektiği için fırsat buldukça Instagram'dan güncelleme yapıyorum.
Benden haber almak isterseniz Instagram adresim muhteremleafiyetle

SİYEZ BULGURLU PIRASA

Siyez bulguru, Kastamonu'nun Taşköprü sarımsağı ve Tosya pirincinden sonra en bilinen ve en değerli tarım ürünlerinden birisidir.
Tek başına siyez bulguru ile pilav yapabilirsiniz, ya da eğşili pilav gibi yöresel bazı yemeklerin içine ekleyebilirsiniz.
Bugünkü tarifi hazırlarken pırasayı dible gibi pişirmeye niyetlendim, sonra aklıma pirinç yerine siyez bulguru eklemek geldi.
Siyez bulguru ekleyip, birde üzerini katıklayınca tamamen orjinal bu tarif ortaya çıktı.
Siyez bulgurunu nereden bulabilirim? derseniz, İstanbul'da İnebolu ve Kastamonu pazarlarından bulabilirsiniz.
Hatta bazı pazarlarda bakliyat satılan tezgahlarda bile siyez bulguru bulunabiliyor.
Siyez bulguru ile daha önce hazırladığım tarifler;

Siyez Bulguru Pilavı  (Siyez bulgurunun tarihini de bu yazı da görebilirsiniz)

Eğşili (ekşili) Pilav

Pastırmalı Ala Pilav

"Afiyetle Kalın"

SİYEZ BULGURLU PIRASA;
Malzemeler;
Yarım kilo pırasa,
1 su bardağı siyez bulguru,
1 yemek kaşığı biber salçası,
3-4 yemek kaşığı zeytinyağı,
Tuz, kırmızı pul biber,
Ayrıca;
Yarım çay bardağı zeytinyağı,
1 yemek kaşığı kuru nane,
2 diş sarımsak.

SİYEZ BULGURLU PIRASA TARİFİ;
Pırasaları iyice yıkayın, halka halka doğrayın.
Tencereye zeytinyağı dökün, pırasaları ekleyin.
Pırasaları 5-6 dakika kavurun.
Biber salçasını, damak tadınıza uygun miktarda kırmızı pul biberi ekleyin.
Üzerine iyice ayıklayıp yıkadığınız siyez bulgurunu ekleyin.
Tuzunu ve 2 su bardağı su ekleyin.
Bir iki kez karıştırarak kısık ateşte pişirin.

Katığını hazırlamak için;
Zeytinyağını ısıtın içine dövülmüş sarımsak ve kuru nane ekleyin.
5 dakika sürekli karıştırarak çevirin, yemeğin üzerine dökün.
"Afiyet Olsun"

PASTIRMALI ALA PİLAV

Ala pilav, beyaz pirinç ve yeşil mercimekle yapılan bir pilav çeşidi.
Bugün tarifini vereceğim ala pilav ise Kastamonu'nun meşhur siyez bulguru ve yeşil mercimekle yapılıyor.
Ayrıca üzerine pastırmalı katık ekleniyor.
Biz Kastamonu'luyuz, bu sebeple bizim evden siyez bulguru eksik olmaz.
Tabii birde Kastamonu pastırması olunca bu tarifi yapmak kaçınılmaz oluyor :)
Not;
Siyez bulguru bulamazsanız normal pilavlık bulgur ile hazırlayabilirsiniz. Bu pilavı hazırladığınız zaman yanında en iyi hoşaf-komposto gider.
Benim o gün elma kompostom vardı, onunla servis yaptım.
Bu tarifi bir yemek dergisinde İksir Hanımın verdiği tariften öğrenmiştim.
"İksir Hanım kim?" derseniz kendisi Kastamonu Daday da "İksir Resort Town" adında bir turizm kasabası işletiyor.
Kastamonu kültürünü ve tariflerini işletmesinde çok güzel temsil ediyor.
"Afiyetle Kalın"

KASTAMONU KAŞIK HELVASI

Kaşık helvası pek çok kişinin bildiği, en azından tattığı yöresel bir lezzettir.
Kastamonu'nun yöresel lezzetlerinin başında gelir.
Yapması, özellikle şekil vermesi ustalık ister.
Normal helvalar gibi yumuşak bir yapısı yoktur, daha çok kurabiyeye benzer, hafif bir kıtırlığı vardır.
Bu tarifte gördüğünüz kaşık helvasını annemin Abana'da ki komşusu olan Ayşe teyze yaptı.
Bu helvayı biz Ayşe teyze ile birlikte kavurduk ama ben şekil verme işi ustalık istediği için şekil vermeyi ona bıraktım.
Kaşık helvasının şekli kadar yeteri kadar iyi kavrulması da çok önemli, biz bu helvayı neredeyse 1,5 saat kavurduk.
Bu helva çelik tencerede yaparsanız 1,5 saatte, alüminyum tencerede yaparsanız 2 saatte kavruluyormuş.
Biz ocağın üzerinde tereyağını eritip, ununu ekledikten sonra yere küçük tüpü koyduk ve karşıklı oturarak sırayla karıştırdık.
Ertesi gün annemin mevlidi vardı onun için yapmıştık.
Telaşlı bir gün olduğu için yapılış resimleri çok özenli olmadı :(
"Afiyetle Kalın" 

AFYON USULÜ PATLICAN BÖREĞİ

Ben yıllardır beşamel sos ile hazırladığım, patlıcanları ince dilimler halinde doğrayıp yufka niyetine kullandığım "patlıcan böreği" adında bir yemek yaparım.
Fakat bu yaz kıymetli arkadaşım (Allah Ne Verdiyse) Melek de "Afyon Usulü Patlıcan Böreği" adında daha farklı bir tarif gördüm.
Tam Ramazan ayıydı, kalabalık misafir gruplarım olacaktı.
Bu tarifi büyük bir cesaretle daha önce denemeden ilk kez misafirlerime hazırladım.
Melek tariflerini o kadar kapsamlı ve bol resimli anlatıyor ki, deneme yapmadan ilk kez yapmakta hiç sakınca görmedim.
Sonuçtan bende, misafirlerimde çok memnun kaldık.
Ertesi gün resmini çekeceğim tek bir dilim patlıcan böreği kalmadı :)
Daha sonra başka bir kalabalık misafir grubuma da bu yemeği hazırladım.
Bu resimleri de o gün kalan tek dilimle çektim :)
Patlıcan mevsimi bitmeden bu tarifi deneyin, sonuçtan çok memnun kalacaksınız.

LABADA SARMASI

Kısa bir aradan sonra merhaba 😊
Bundan önce ki yazımda memlekete gitme durumum olduğundan bahsetmiştim.
Planladığımızdan daha erken gittik, yeğenimizin düğününe katıldık, eşimin işleri sebebi ile 1 hafta sonra da geri döndük.
Ne yazık ki bu yıl köyde sadece 1 hafta kaldık.
Bende şimdilik durum bu😊
Konumuza dönersek;
Labada'yı bilir misiniz?
Labada, Efelek olarak da bilinen yenilebilir bir ot türü.
Ben labadayı pazarda bulduğum zaman hep körpe ve küçük yapraklı olarak gördüm ve aldım.
Küçük yapraklı olanlarda sarmaya uygun olmadığı için ya yemeğini yada kavurmasını yaptım.

Labada'nın büyük yapraklısını pazarda bulunca sarma yapmak için büyük bir hevesle aldım ama ne yazık ki labadanın bazı cinsleri acı olurmuş.

Benim aldığım yapraklarda da acılık vardı, çok zor yedik :(

Acı olabileceği hiç aklıma gelmediği için o kadar emek verip sardıktan ve pişirdikten sonra tadı acı olunca bazı cinslerinin acı olabileceğini öğrendim.

Labada yaprağı alırken acı olup, olmadığına dikkat edin.
Labadanın zeytinyağlı yemeğinin tarifi 👉 BURADA
Ayrıca, bugüne kadar tarifini verdiğim bütün yenilebilir ot tariflerim 👉 BURADA

"Afiyetle Kalın"

OT FESTİVALİ

Ot festivali başlığına bakıp, benim Ege'de düzenlenen ot festivallerine katıldığımı zannetmeyin :)
Bu ot festivali geçenlerde bizim evdeydi :)
Nisan-Mayıs aylarının gelmesiyle pazar tezgahları çeşit çeşit yenilebilir otlarla doldu.
Ben farklı otları alıp tarif denemeyi, farklı tatları keşfetmeyi çok severim.
Cuma günleri kurulan semt pazarımızda geçen hafta bu tür otlar satan tezgahta büyük boy Labada (efelek) gördüm, sarmasını yapmayı hep istediğim için yarım kilo aldım.
Ben Kastamonu'luyum bizde Hodan (ıspıt) çok sevilir, Hodan'dan 1 kilo aldım ama neredeyse hiç yaprağı yoktu sadece sapları ve biraz çiçeği vardı.
Ertesi gün Bakırköy pazarına gittim, Bakırköy'den sebze alışverişi yapmam ama geçen hafta tezgahlar o kadar güzel otlarla doluydu ki  hemen 1 demet "Hindiba" aldım.
Mor çiçekleri ile çok güzel görünen "Karabaş Otu" aldım, Karabaş otu ile sadece çay yapıldığını biliyordum.
Hiç bir şey yapamasamda vazoya yerleştirip, çiçek olarak değerlendiririm diye düşündüm.
Meğer reçeli de yapılıyormuş.
Başka bir tezgahta muhteşem yaprakları olan demet demet hodan gördüm.
Bir gün önce hodan almıştım ama bunların yaprakları o kadar güzeldi ki kayıtsız kalamadım sarma yapmak için 1 demet hodan aldım.
Yapraklarını sarma yaparak, saplarını yumurtalı pişirerek değerlendirdim.
Sonra geçtiğimiz haftalarda eşimin abisi Feshane de düzenlenen Hatay günlerinden "Zahter" almış, sağolsun bize de bol bol taze zahter verdi.
Zahter'den çay ve salata yaptım.
Bugünkü bölümde otların resimlerini, faydalarını ve yaptığım tariflerin resimlerini yayınlayacağım.
Resimlerin altındaki linkten tariflere ulaşabilirsiniz.

Not; Bu yazıyı, tarifini verdiğim bütün ot tariflerinin bir arada olacağı bir dosyaya dönüştürmeye karar verdim. Tarifini verdiğim her ot tarifini bu yazıya ekleyeceğim.

"Afiyetle Kalın"

BAL KABAKLI, KARALAHANA SARMASI

Tarifin başlığını okuyunca eminim şaşırdınız.
Bal kabaklı karalahana sarması bizim (Kastamonu) yöresel yemeklerimiz arasında yer alır.
Genç nesil fazla bilmese de, yapmasa da büyüklerimiz yaptığı zaman afiyetle yeriz :)
Ne yazık ki genç nesil arasında bu tarifi uygulayanı hiç görmedim.
Bu tarifi bize annem hazırlar, bizim en sevdiğimiz anne yemeklerinden birisidir.
Bal kabağı ve mısır bulguru sebebi ile hafif tatlımsı bir tadı var, ne yazık ki beyler biz hanımlar kadar sevmiyorlar :(
Bizde daha çok gündüz oturmalarında veya kahvaltılarda beyler aramızda yokken menümüze ekliyoruz.
Bakınız;

Çay Masası-24

Kahvaltı Masası-20

"Afiyetle Kalın"

KANLICA MANTARLI MAKARNA

Kanlıca mantarı doğal mantarlar arasında benim en sevdiğim mantardır.
Kültür mantarının pek tadı yoktur ama kanlıca mantarı tadı tuzu olan, yediğinizde et yemiş gibi ağzınızda tat bırakan bir mantardır.
Kastamonu ve Bolu başta olmak üzere Batı Karadeniz bölgesinde çok bilinir.
Bazı yörelerde "Çintar" "Melki mantarı" "Çam mantarı" olarak biliniyormuş.
Kanlıca mantarı köknar ve çam ağaçlarının altında yetişiyormuş.
Tadı ete benzer, rengi koyu turuncudur ve yıpranan, hava ile temas eden yerleri yeşile döner.
İlkbahar ve sonbaharda yağmur mevsimlerinde ortaya çıkar, pazar tezgahlarında görünür.
Kurak geçen mevsimlerde fazla olmadığı için kilosu 15-20 hatta 25 liraya kadar çıkar.
Doğal mantarlar ile ilgili hazırladığım bol resimli yazı 👉BURADA
Bu tarifte görmüş olduğunuz mantarları bir kaç hafta önce eşimin yeğeni Kastamonu'dan getirdi.
Büyük boyda olanları soğanla kavurarak, küçüklerini de makarnaya sos yaparak değerlendirdim.
Soğan ve biberle kavurunca yeterince güzel oluyor ama makarnaya da çok yakışıyor, tek başına bile doyurucu bir öğün oldu.
"Afiyetle Kalın"

HODAN-ISPIT'LI BULGUR PİLAVI

Hodanla bulgur pilavı yaptığımı çorba tarifi verirken yazmıştım, pazarlar da halen bulunurken tarifini vereyim.
Bu sezon hodan aldığım zaman daha önce hiç yapmadığım çorbasını ve bulgur pilavını yaptım.
Çorbasını da, pilavını da çok beğendik, hemen belirteyim hodan bulgura çok yakışıyor.
Bu otun Kastamonu'da bilinen adı Hodan ve Ispıt ama diğer yörelere göre değişebilen pek çok ismi var, mesela kaldirik-ıspıt-zılbıt-zırbıt-hılışka-balık otu gibi.
Bence hodanın en önemli özelliği jöleliymiş gibi kaygan bir yapısının olması, kaygan yapısını piştikten sonra yerken hissedebiliyorsunuz.
Bu arada;
Feshane'de Kastamonu Günleri başladı.
19 Mayıs akşamına kadar devam edecek olan festival İstanbul Kas-Der tarafından organize ediliyor.
Tüm Kastamonu'lular ve Kastamonu'yu sevenler davetlidir.
Festivalde Kastamonu'ya ait ürünleri de bulabilirsiniz.
Mesela Kastamonu'nun meşhur pastırması, etli ekmeği, kuyu kebabı ve daha pek çok yöresel yiyeceğini, tekstil ürünlerini, çeyiz ürünlerini festivalde bulabilirsiniz. 

"Afiyetle Kalın"

HODAN-ISPIT ÇORBASI

Baharın gelmesi ile tezgahlar çeşit çeşit otlarla dolmaya başladı.
Bu kadar ot çeşidinin arasında benim gözüm, Kastamonu'lu olarak hep hodan'ı ya da diğer adıyla ıspıt'ı arar.
Ot yemeklerinde bizde öncelik hodanındır, daha sonra diğerleri gelir.
Geçen hafta pazardan hodan aldım, temizledim, yıkadım haşladım, birazı ile çorba, birazı ile hodanlı bulgur pilavı, kalanını da sabah kahvaltısında yumurtalı olarak yaptım.
İki gündür havalar soğudu, tam çorbanın tarifini verme vaktidir, hodanlı bulgur pilavının tarifi burada
"Afiyetle Kalın"

HODAN-ISPIT ÇORBASI;
Malzemeler;
1 kase haşlanmış hodan,
100 gram kıyma,
3 yemek kaşığı tarhana,
1 adet küçük boy kuru soğan,
1 tatlı kaşığı kuru nane,
1 çay kaşığı kırmızı pul biber,
1 yemek kaşığı tereyağ,
3 yemek kaşığı sıvıyağ,
Tuz.

HODAN-ISPIT ÇORBASI TARİFİ;

Sıvı yağı tencereye dökün, içine küçük küçük doğradığınız soğanları ilave edin.

Soğanlar biraz pişince içine kıymayı ilave edip, kavurun.

Hodanları küçük küçük doğrayıp, iyice yıkayın, kaynayan suda haşlayın, süzdükten sonra suyunu iyice sıkın.

1 çorba kasesi haşlanmış hodanı tencereye ilave edip, biraz kavurun.

Tencerenin içine 5 su bardağı su ilave edin.

Su kaynamadan tarhanayı ilave edin, sürekli karıştırarak topaklanmasını önleyin.

Çorbanın tuzunu ilave edin.

Çorba kaynadıktan 10 dakika sonra ocağı kapatın.

Tereyağını el tavasında eritin, içine kuru nane ve kırmızı biber ilave edip, 1-2 dakika pişirin.

Hazırladığınız tereyağlı sosu tencereye ilave edin, sıcak sıcak servis yapın.

"Afiyet Olsun"

ŞİŞ BÖREK ÇORBASI

 

Şiş börek çorbasını Sofra dergisinde (Ocak 2010 sayısı) gördüğüm zaman "bunu mutlaka denemeliyim" dedim ama aradan 2 yıl geçtikten sonra ancak fırsatım oldu.
Kaşık börek çorbası diye bir çorba daha var onda çorbanın içine bildiğiniz minik mantılardan hazırlıyorsunuz.
Bu çorbanın farkı ise kıymayı hamuru yoğururken içine ekliyorsunuz ve keserek çorbaya ekliyorsunuz, diğerinden daha pratik bir tarif.
Şiş börek çorbası Hatay'ın yöresel  çorbalarından birisiymiş, fakat bazı tariflerde hamur bölümü yine mantı şeklinde hazırlanıyor.
Ben bu halini ve tadını çok sevdim, bu şekilde yapmaya devam edeceğim.
"Afiyetle Kalın"

 

Not;
Sofra dergisinde ki tarif 8-10 kişilikti, çok olduğu için malzemeyi yarıya düşürerek hazırladım

ŞİŞ BÖREK ÇORBASI;
Malzemeler;
Hamuru için;
150 gram kıyma,
1 adet orta boy soğan,
2 su bardağı un,
1 adet yumurta,
Tuz, sıvıyağ,
Ayrıca;
1 büyük çay bardağı haşlanmış nohut,
3 su bardağı et suyu, yoksa normal su,
2 su bardağı yoğurt,
1 adet yumurta,
Tuz,
Üzeri için;
2 yemek kaşığı tereyağ,
1 yemek kaşığı kuru nane,
1 yemek kaşığı safran (haspir)

ŞİŞ BÖREK ÇORBASI TARİFİ;
Soğanı küçük küçük doğrayın, sıvı yağda pişirmeye başlayın.
İçine kıymayı, tuzunu ve istediğiniz baharatları ekleyip, pişirin.
Kıymayı soğumaya bırakın.
Hamuru için unu, yumurtayı ve yeterince tuzu karıştırın.
İçine soğumuş olan kıymayı ilave edin.

Azar azar su ilave ederek sert bir hamur yoğurun.
Hamurun üzerini kapatarak 30 dakika kadar dinlendirin.

Hamurdan bezeler koparıp, un serpilmiş tezgahın üzerinde elinizle yuvarlayarak ince uzun rulolar yapın.
Rulolardan küp küp parçalar kesin.

Tarifte, kesilen parçaları iki parmağınızın arasında üçgen şeklinde sıkın yazıyor ama ben yapmadım olduğu gibi bıraktım.
Et suyunu tencereye alıp kaynatın.
Haşlanmış nohutu ve hazırladığınız hamur parçalarını suyun içine atıp, pişirmeye başlayın.
Ayrı bir kasede yoğurdun içine yumurtayı kırın,  çırpma teli ile iyice karıştırın.
Çorbanın suyundan 1 kepçe yoğurdun içine ekleyin, karıştırarak tencerenin içine ilave edin.
Çorbanın tuzunu kontrol edin, yetersizse tuz ekleyin.
Bu şekilde 5-6 dakika daha kaynatıp, ocağı kapatın.
Tereyağını eritin, içine kuru nane ekleyip, 1-2 dakika pişirin.
Çorbanın üzerine dökün.

 

Servis yapacağınız zaman kaselerin üzerine safran (haspir) serperek sıcak olarak servis yapın.

"Afiyet Olsun"

EĞŞİLİ PİLAV (EKŞİLİ PİLAV)

Ekşili pilav ya da yöresel adı ile "eğşili pilav" Kastamonu mutfağının önemli yemekleri arasında yer alıyor.
Bende Kastamonu'luyum, fakat eğşili pilavı daha önce hiç yemedim.
Sanırım bu yemek daha çok Kastamonu'nun merkezine yakın bölgelerde yapılıyor.
Kastamonu'da çalışan oğluma eğşili pilavı sordum "çok güzel olur anne, hele ısırgan otlusu harika oluyor" dedi.
Ben geçtiğimiz haftalarda pazara gelen ebegümeci ile hazırladım ama ısırgan çıktığı zaman onunla da bir denemek lazım.
Eğşili pilavın ana malzemelerinden birisi olan Siyez Bulguru evde vardı, onu kullandım.
Tarifi Kastamonu'lu olan sevgili Deniz'den aldım.
Kastamonu denince akla gelenleri ve yöresel yemekleri ile ilgili hazırladığım bol resimli yazı burada
"Afiyetle Kalın"

YUMURTALI TAZE FASULYE

Taze fasulye pişirme seçenekleri ne yazık ki çok fazla değil.

Yaz aylarında zeytinyağlı taze fasulye sık yapılan tariflerden birisi, en sevilen sebzeleri arasındadır ama daha çok kadınlar tercih eder.

Yumurtalı taze fasulye ise değişiklik arayanlar için güzel bir tarif, kahvaltı da bile yenebilir.

Bu tarifi yaparken ayşe kadın veya çalı fasulye tercih edin.

İsterseniz karıştırarak yumurtaları pişirin ya da "Bezelye Tavası" tarifinde ki gibi bütün bir şekilde omlet gibi pişirin.

Taze Fasulye ile hazırladığım bütün tariflerim 👉BURADA

"Afiyetle Kalın"