Kızkardeşimden, dünkü doğum günüm yazısında resmini yayınladığım ıspanaklı yaş pastanın tarifini aldım.
İşte Ispanaklı Yaş Pastanın tarifi;
Pastayla ilgili bir kaç not;
*Ispanak püresini 250 gram ıspanağı (sadece yaprağını) haşlayıp, süzüp, blendırdan geçirerek elde ediyoruz.
*Ispanak püresi hamuru sıvılaştırdığı için 3,5 bardak un yetmeyebilir, kek hamuru kıvamını bulana kadar un eklemeniz gerekebilir.
*Un miktarı arttığı için vanilya ve kabartma tozu ikişer adet ekleniyor.
*Kekinizin üstü çok kabarabilir, bıçakla düzlemeniz gerekebilir.
*Krem şantiye 2-3 tatlı kaşığı toz şeker eklerseniz tadı daha da güzelleşiyor.
"Afiyetle Kalın"
4 Ekim 2006 Çarşamba
2 Ekim 2006 Pazartesi
DOĞUM GÜNÜM
Bugün benim doğum günüm!
1970 doğumlu biri olarak 36. yaşımızı devirdik.
Ailemin 3. çocuğu olarak dünyaya gelmişim.
Ailemin küçük çocuğu ünvanını 12 yıl taşıdım.
12 yaşımda kızkardeşim Tuğba'nın dünyaya
gelmesiyle, küçüklükten kurtulup 3 kızın ortancası oldum.
Çocukluğumuz İstanbul'da şehirde geçti ama şimdiki çocuklardan daha şanslıydık.
Bu kadar çok bina yoktu ve her taraf yemyeşildi.
Çiçeklerin, otların, papatya ve gelinciklerin içinde, toprağın içinde hoplaya zıplaya büyüdük.
Şimdi benim büyüdüğüm kırlara E-5'e bağlantı yolu yapılmış!
Oğlum ve kızım parka gitmelerini saymazsak, dört duvar arasında büyüdü.
Şimdilerde teknolojinin günümüz çocuklarını tutsak eden bağımlılığı var, televizyon-bilgisayar-playstation-atari gibi aletleri bırakıp, sokağa bile çıkmıyorlar.
Zaten sokaklar çok güvenli değil, çoğu anne "dışarı çıkarsa merak ederim, en iyisi bilgisayarda oynamasına yada sevdiği programı seyretmesine izin vereyim, gözümün önünde olur " diye düşünüyor.
Ben 80'li yıllarda 10 yaşlarındaydım ve Türkiye oldukça sıkıntılı günler geçiriyordu.
Çemberimde Gül Oya dizisini hep severek izledim çünkü bizim çocukluğumuzda olan olayları birebir yansıtmayı başarıyordu.
Ortamın karışıklığı, yokluk.
Paranız olsa bile bulunmadığı için alamadığınız bir sürü şey!
Annemlerin sık sık girdiği yağ, tüp, şeker gibi çok mühim şeylerin kuyrukları.
Tüp bulunamadığı zamanlarda elektrikli ocakta pişen yemekler.
Kolunuzda yanık varmış gibi görünen çiçek aşısı!
Bu aşıyı okula kayıt oluyorken,mutlaka olmamız gerekiyordu,neyse ki fedakarlığımız boşa gitmedi, en azından Türkiye'de şimdilik çiçek hastalığı tarih oldu.
Okula giderdik bomba ihbarı yapılırdı, ya korkuyla evlere dağılırdık yada aramaların bitmesini beklerdik.
Bir gün okula giderken çatışmaların arasında kaldık, korkuyla koşarak soluk soluğa eve geri dönmüştük.
Bugünlerde öğretmenler varsa fazla fiş istiyor öğrencilerinden, bizim zamanımızda bakkalı olan öğrencilerden 1 koli yağ istenirdi.
Okul önlüklerimiz simsiyahtı, şimdi neredeyse mavi önlük bile kalmadı.
Çoğu okul özel okulmuş gibi kendi istedikleri renklerdeki formaları giydiriyorlar.
Işıklar her gün ama her gün kesilirdi.
Bizim jenerasyonun "Işıklar kesikti,ders çalışamadım hocam"demesi boşuna değildi yani.
Bugünlerde sık gördüğünüz, Ramazana özelmiş gibi görünen rengarenk macunlarıyla macuncular hafta da bir gün mahallemizi ziyaret ederdi.
Sadece Ramazana özel bir şey değildi.
Ve Televizyon!
Tek eğlencemiz,hafta içi her akşam 19.00'da başlayan yayın, gece 23-24 gibi İstiklal Marşıyla biterdi.
Hafta sonu yayın 13'te başlardı bayram ederdik.
Televizyonda Türk filmi çok nadir verilirdi,verildiği zaman herkes 1 hafta öncesinden heyecanlanmaya başlardı, televizyonda Türk filmi oynayacak diye!
Dallas vardı her hafta kaçırmadan izlenen, Küçük ev, Charlie'nin melekleri, Komiser Colombo, Baretta ve daha nice diziler.
Pasaklı Sali diye bir dizi karakteri vardı, eve pis döndüğümüzde annemiz bizi
"Pasaklı Sali gibi olmuşsun" diye azarlardı.
Sonraki yıllarda ilk Brezilya dizimiz Köle Isaura, Çalıkuşu, Yaprak Dökümü, Üç İstanbul gibi nice diziler.
Uzaktan kumanda mı? O da ne? Zaten o yıllarda tek kanalımız var, ses ayarı içinde televizyonun yanına giderdik.
Şimdi evlerimizin vazgeçilmez aleti, uzaktan kumanda!
Ve genç kızlık, evlilik, erken yaşta annelik.
Hayat bir su gibi akıp gidiyor, geriye dönüp baktığınızda her şey sanki göz açıp, kapama hızında.
* Cumartesi günü 4 kardeş, eşlerimiz ve çocuklarımızla annemde iftardaydık.
Bu pastayıda kızkardeşim Tuğba o gün benim için hazırladı.
Ispanaklı yaş pastanın tarifi için tıklayın.
"Afiyetle Kalın"
|
30 Eylül 2006 Cumartesi
SAVYER BİSKÜVİLİ TATLI
Savyer bisküvi, nam-ı diğer kedi dili bisküvi pratik tatlılarda bizlere epey bir kolaylık sağlıyor.
Eskiden beri bu bisküviyi biliyordum ama piyasada pek bulamıyordum.
Yaz başlangıcında BİM haftanın ürünü olarak kedi dili bisküvi satıyordu.
Hemen bir paket aldım ama yapılacak-denenecek o kadar çok tarif ve seçenek var ki, kıyıpta hiç birinde kullanamıyordum!
BİM'de zaten ürün anında bitmiş, yeni üründe gelmedi.
Dar günde kullanmak için erzak saklarmış gibi, daha iyi bir tarif çıkarsa diye ben bir paket bisküviyi saklıyordum.
Taki geçen haftaya kadar, geçen hafta bir baktım Kiler'de ekmek bölümünde epey bir stok yapılmış olarak savyer bisküvi satılıyor.
İlk işim evdeki bisküviyle tatlı yapmak oldu.
Nasıl olsa artık Kiler'de bol miktarda var.
*Kemal enişte bu tatlı senin için.
"Afiyetle Kalın"
SAVYER BİSKÜVİLİ TATLI;
Malzemesi;
1 Paket savyer bisküvi,
1 Paket vanilyalı pasta kreması,
1 Litre süt,
1 Paket Dr. Oetker çikolatalı sos,
1 Paket Ülker napoliten çikolata,
3 Kaşık hindistan cevizi,
TARİFİ;
Kedi dili bisküvilerinizin yarısını, bir kaseye koyduğunuz sütle ıslatıp servis tabağına dizin.
Üzerine tarifine uygun hazırladığınız pasta kremasından bolca sürün.
Bisküvilerin diğer yarısını da sütle ıslatıp kremanın üzerine (önceki bisküviyi enine dizdiyseniz, ikinci katı boyuna dizin # bu şekilde) kapatın.
Çikolatalı sosu 2.5 bardak sütle pişirin, sıcakken içine napoliten çikolatayı atıp iyice eritin.
Hazırladığınız sosu tatlınızın üzerine bolca döküp, hindistan cevizini serpin.
"Afiyet Olsun"
Eskiden beri bu bisküviyi biliyordum ama piyasada pek bulamıyordum.
Yaz başlangıcında BİM haftanın ürünü olarak kedi dili bisküvi satıyordu.
Hemen bir paket aldım ama yapılacak-denenecek o kadar çok tarif ve seçenek var ki, kıyıpta hiç birinde kullanamıyordum!
BİM'de zaten ürün anında bitmiş, yeni üründe gelmedi.
Dar günde kullanmak için erzak saklarmış gibi, daha iyi bir tarif çıkarsa diye ben bir paket bisküviyi saklıyordum.
Taki geçen haftaya kadar, geçen hafta bir baktım Kiler'de ekmek bölümünde epey bir stok yapılmış olarak savyer bisküvi satılıyor.
İlk işim evdeki bisküviyle tatlı yapmak oldu.
Nasıl olsa artık Kiler'de bol miktarda var.
*Kemal enişte bu tatlı senin için.
"Afiyetle Kalın"
SAVYER BİSKÜVİLİ TATLI;
Malzemesi;
1 Paket savyer bisküvi,
1 Paket vanilyalı pasta kreması,
1 Litre süt,
1 Paket Dr. Oetker çikolatalı sos,
1 Paket Ülker napoliten çikolata,
3 Kaşık hindistan cevizi,
TARİFİ;
Kedi dili bisküvilerinizin yarısını, bir kaseye koyduğunuz sütle ıslatıp servis tabağına dizin.
Üzerine tarifine uygun hazırladığınız pasta kremasından bolca sürün.
Bisküvilerin diğer yarısını da sütle ıslatıp kremanın üzerine (önceki bisküviyi enine dizdiyseniz, ikinci katı boyuna dizin # bu şekilde) kapatın.
Çikolatalı sosu 2.5 bardak sütle pişirin, sıcakken içine napoliten çikolatayı atıp iyice eritin.
Hazırladığınız sosu tatlınızın üzerine bolca döküp, hindistan cevizini serpin.
"Afiyet Olsun"
Kaydol:
Yorumlar (Atom)


.jpg)
