1 Nisan 2007 Pazar

KORE USULÜ SOSLU ERİŞTE


Sofra dergisinin Nisan sayısını aldınız mı?
Derginin bu ay ki hediyesi işte bu, Kore Usulü Hazır Soslu Erişte.
Aynı Noodle'a benziyor,onun kıvırcık olanı.
Bunun sosu da yanında, sosun içeriği de özel baharat karışımlı çorba tozu ve kurutulmuş sebzeden oluşuyor.
Baharatın acı olduğunu belirtmek isterim, şöyle bir yakıp geçiyor.
Bir de bu erişteyi çorba gibi sulu pişiriyorsunuz ve suyunu süzmeden yiyorsunuz.

 Sofra dergisi dışında nereden bulabilirim? diye sorarsanız, Migros'larda mevcut, ben hep Migros'ta görüyordum, bilmediğim için almıyordum.
"Afiyetle Kalın"
*Aman Dikkat! Bugün 1 Nisan, şaka kurbanı olmayın.
KORE USULÜ HAZIR SOSLU ERİŞTE;
Yapılışı;

1 paket için 3 su bardağı suyu kaynatın.
Erişteyi ve içinden çıkan çorba tozu ve baharat karışımını da ekleyin.
3 dakika kaynatın,sıcakken çorbası ile birlikte,(içine ekmek kıtırı da atabilirmişsiniz) servis yapın.
"Afiyet Olsun"

30 Mart 2007 Cuma

ALDIM-KULLANDIM-MEMNUNUM

ALDIM-KULLANDIM-MEMNUNUM : )
Beni bu blog oyununa 10 gün önce ilk kez Nihan davet etmişti.
Fırsatını bulup, bir türlü yazıyı hazırlayamadım.
Genelde diğer bloglarda mutfak eşyaları tanıtılmış, benimde memnun olduğum mutfak eşyası çok ama biraz değişiklik olsun diye memnun olduğum diğer eşyaları da tanıttım.
Geçen hafta mutfak eşyaları satan bir mağazada 27 ytl'ye nıcer dıcer gördüm.
Tv reklamlarında fiyatı 99 ytl "Bu fırsat kaçmaz ucuzunu bulmuşken alayım" dedim.
Eve bir geldim ki bizim aletin daha elmayı görünce bütün bıçakları dağıldı.
Satış fişinin üzerinde nicer dicer yazıyor ama ne kutusunun üzerinde nede aletin üzerinde bir şey yazmıyor.
İçinden kullanma kılavuzu bile çıkmadı.
Hemen ertesi gün iade ettik de üzerime kalmadı.
Bence ne alısanız alın, iyisini alın.
Fiyatı ucuz diye görünüşe kapılmayın.
İngilizler ne der bilirsiniz "ucuz mal alacak kadar zengin değilim"

28 Mart 2007 Çarşamba

ISIRGAN OTU


DOĞAL HAYATIN MUCİZE ÜRÜNÜ; ISIRGAN OTU
Dün semtimizde ki salı pazarına sultani bezelye almaya gittim.
Yemek etkinliği geçti ya önüme binbir çeşit ot çıktı, pazarda 4-5 çeşit değişik ot vardı.
Başta hodan, kuş otu, körpe ısırganlar ve adını bilmediğim kuzu kulağına benzeyen bir ot daha vardı.
Etkinlikten sonra hodanı 1-2 kere daha pişirdiğim için hodan almadım, körpe ısırgan otu almaya karar verdim.
Hangi akla hizmet ediyorsam tam 1 kilo aldım.
Eve geldim, poşeti mutfak setinin üzerine boşalttım, hemen eldivenleri giydim, başladım temizlemeye.
Üst yapraklarını ayrı doğradım, çorba yapmak için.
Saplarını ve diğer yapraklarını ayrı doğradım, kavurmak için.
Neredeyse 1 saat uğraştım temizlemek için, kolay değil tam 1 kilo!....
Sonra özenerek çorbasını ve kavurmasını yaptım.
Kavurmasının üzerine yumurta kırdım.
Sıra geldi tadına bakmaya, üzgünüm ama ben ısırgan otunun tadını sevmedim.
Çıkardığı koku bana ilk ipucunu vermişti zaten.
Yararlarını okuyup, yemem için kendimi kandırmaya çalışıyorum ama nafile yiyemiyorum.
Tam bir sağlıklı yiyecek düşkünü olan eşim, büyük bir zevkle yedi.
Allah'tan evde ısırganı yiyen biri çıktı da hazır yemek ziyan olmadı.
Biraz daha gayret Farukcum, sadece 1 öğünlük kaldı : )
"Afiyetle Kalın"