BULGURLU, GELİNCİK OTU YEMEĞİ

Bugunkü yemeğimiz sıcak yaz günlerine uygun, hafif bir yemek.

Bu tarifte Gelincik otu kullandım ama bu tarifi pazı, semizotu gibi farklı ot ve sebzelerle de yapabilirsiniz.

Salça yerine bol bol domates kullanabilirsiniz.

Bulgur yerine pirinç kullanabilirsiniz ama sanki bu tarz ot yemeklerine bulgur daha çok yakışıyor.

İçinde bulgur olan yemeklere ben kuru naneyi çok yakıştırıyorum ve mutlaka kullanıyorum.

Yemeğiniz piştikten sonra isterseniz yoğurt ile birlikte servis yapabilirsiniz.

VİŞNELİ, HİNDİSTAN CEVİZLİ TOPLAR

Vişne, yaz meyvelerinin ekşi ama gösterişli bir meyvesidir.

Ekşiliği yüzünden kimse "olsa da bir vişne yesem"  demez ama vişneli lezzetler vazgeçilmezdir.

Vişne ile yapılan tarifler rengi ile öne çıkar.

Ekşi mayhoş tadı ise yaz aylarında serin içecekler, dondurmalar, tatlılar yapmamıza olanak sağlar. 

Birde işin yemek kısmı var ki, ekşi tatlarla pişirilince lezzeti katlanan asma yaprağı ve bamya gibi sebzelere çok güzel eşlik eder.

Bugünkü tarifi Instagram da "Sihirli Baharatlar" sayfasında gördüm.

Tarif son yıllarda şekersiz beslenmeye ağırlık verenler için şahane bir seçenek.

İçinde rafine şeker yok, tarif bal ile tatlandırılmış.

Vişne, hindistan cevizi, labne peyniri birlikte karıştırılıp yuvarlanıyor.

Tarifte yoktu ama ben yuvarlamadan önce içine de vişne yerleştirdim.

Tarifte "isterseniz üzerine eritilmiş çikolata dökebilirsiniz" önerisi yapılmış.

Bende çikolata eritip, üzerine döktüm.

Ortasına ayrıca vişne yerleştirip, nane yaprakları ile süsledim.

MUHTEREM'LE AFİYETLE 15 YAŞINDA!

Dün, Muhterem'le Afiyetle'nin doğum günüydü.

29 Haziran 2006 günü, kızımla birlikte büyük bir heyecan ve merak içinde Muhterem'le Afiyetle'yi açtık.

İlk yıl, pek çok arkadaşım gibi bende Türkçe olduğu için "Blogcu.com" adında blog sağlayıcısından yayın yaptım.

Blogger o günlerde alt yapı olarak İngilizce kullanıyordu, işin içinde acemilikte varken oradan hesap açmak istemedim.

1 yıl sonra Blogcu.com da sürekli sorun çıkmaya başladı.

Yazılarımızı yazamadık, resimleri yükleyemedik ve çok ağır işleyen bir hizmet almaya başladık.

O günlerde Blogger artık Türkçe seçenekli olunca, tabiri yerinde ise tası tarağı toplayıp şu an yayın yaptığım Google alt yapılı Blogger'e geçtim.

Blogcu da yazdığım bütün yazılarımı da buraya taşıdım.

İyi ki taşımışım, geçtiğimiz yıllarda Blogcu yayın hayatına son verdi ve bütün blog yazıları silindi gitti.

Bloglarımızı açtığımız ilk yıllarda sosyal medya yoktu.

O zamanlar forumlar vardı, millet forumlara üye olurdu, oradan fikrini veya düşüncelerini anlatır, yenilikleri paylaşırdı.

Sosyal medya icat olduktan sonra blog dünyasında her şey tepetaklak oldu.

Neden? derseniz;

Blog yazarlarının çoğu ilk zamanlar Facebook'da, daha sonra Instagram'da, en son You Tube da vakit geçirmeye ve paylaşımlar yapmaya başladı.

Bloglar teker teker terk edilip, kaderine bırakıldı.

Blog dünyasında eskilerden çok az kişi kaldık.

15 yıldır bu iş o kadar içime işledi, hayatımın bir parçası oldu ki, blog yazmadığım bir hayat düşünemiyorum.

Mevsim sebze ve meyveleri çıkınca heyecanla "ben bunlarla neler yapabilirim?" diye düşünmediğim "bunu alayım bir tarifte kullanırım" demediğim, farklı yemekler için tarif düşünmediğim, yeni tabak modellerine heyecan duymadığım, uyum ve sunum için heyecanla çalışmadığım bir hayatı düşünemiyorum.

Velhasıl;

Her sene yazdığım gibi; 

Rabbim ömür ve sağlık verdiği müddetçe, bizim evde yemek piştiği sürece buradayım, beklerim efendim😊

Hep birlikte daha nice senelere İnşaAllah!

"Afiyetle Kalın"