Yine uzun bir aradan sonra Kastamonu'dan merhaba!
Yaz tatilleri dışında sayfamı bu kadar uzun aralıklarla yazısız bırakmazdım.
Fakat Kastamonu'da köydeki evimizde olduğum zamanlar yazı yazmak, tarif vermek için hiç fırsat bulamıyorum.
Yaz tatilleri dışında köye gelmiyorduk ama Bozkurt'ta ki sel felaketine sebep olan yağışta bizim evimizin çatısı da çok akıttı.
Sel felaketinden sonra hazırladığım yazı 👉BURADA
Çatının tamir edilmesi gerekiyordu, ayrıca sel afetinden sonra acele ile evden çıkıp, İstanbul'a döndüğümüz için yarım kalan bazı şeyleri toparlamak için tekrar köye geldik.
Evle ilgili işler dışında ayrıca ceviz ve mevsim meyvelerinin toplanması, bahçedeki ürünlerin sökülmesi, çalısının sökülmesi, kışlık odun hazırlamak gibi bahçe işleri de yaptığımız işlerin arasındaydı.
Ayrıca hava soğuk ve yağmurlu olduğu için soba kurduk, onunda kendine göre hem güzelliği hemde külfeti var.
En güzeli ise Sonbahar'ın muhteşem renkleri ile dolu ağaçların arasında olup, onların günden güne sararmasına şahit olmak.
Bu masayı Temmuz ayında geldiğimiz zaman hazırlamıştım.
Şimdi arkada görünen ağaçların ya yaprakları sarardı, yada döküldü.
Arkadaki Kestane ağacının kozakları açıldı, kestaneleri dökülmeye başladı.
Köye tekrar geldiğimiz zaman aklımda hep Sonbahar görüntüsü ile yine bu balkonda masa kurmak vardı ama ne yazık ki bir türlü fırsat bulamıyorum.
Bugünkü masadan bahsedecek olursam;
Kurban Bayramı sonrası hazırladığım bir masaydı.
Menüde yer alan "Pileli, İrmikli Baklava" bu seneki bayram tatlımızdı.
Yaz sebzelerinden olan patlıcan ile musakka, semizotu ile yoğurtlu salata hazırladım.
Musakka, karnıyarık gibi yemekler pirinç pilavı ile çok yakıştığı için pirinç pilavı hazırladım.
Çorba olarak Ezo gelin çorbası pişirmeyi tercih ettim.
AKŞAM YEMEĞİ MENÜSÜ;
Yemeğin ismine tıklayarak, tarifine ulaşabilirsiniz.
"Afiyetle Kalın"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek yorum yazabilirsiniz.
İsminizi yazmayı unutmayın!...