Önceki yazıda bahsetmiştim, Korona virüs sebebiyle uygulanan seyahat yasağı kalkınca bizde eşimle birlikte köydeki evimize geldik.
Burada günler İstanbul'da ki kargaşa ve kalabalığa bakarak daha güzel ve sakin geçiyor.
Yıllardır iş güç derken yaz ortasında geldiğimiz için bahçe yapma imkanımız olmuyordu.
Bu yıl eşim abisine bizim içinde küçük bir bahçe yapmasını rica etti.
Bizim geldiğimizde bahçede sebzeler ekilmişti.
Biz sulama, çapalama, yabani otlarını temizleme, gübre verme, birde domates-salatalık gibi sebzelere sırık dikme gibi işleri yapıyoruz.
Birde diğer bahçede 45-50 adet kadar çileğimiz var.
Çileklerinde sulanması, yabani otlarının temizlenmesi, toprağının çapalanması var.
Birde çilekler yerlere sürünmesin diye bez iple bağlamak, demet yapmak gerekiyormuş, onu yaptım.
Ben köy ve bahçe işlerini hiç bilmiyorum.
Eşim çocukluğundan hatırladığı kadarı ile "annem böyle yapardı" diye arada fikir veriyor.
En çokda bahçeyi hazırlayan yengemize soruyoruz, o bizi "şimdi bunu yapacaksınız, şimdi şunu yapacaksınız" diye yönlendiriyor.
Şu bir gerçek ki bahçe işleri çok güzel, insanı rahatlatan şeyler olsa da çok yorucu ve vakit alan işler.
İlk günlerde eğilip kalkmaktan, kas ağrıları yaşadım.
Sürekli yapmaya başlayınca bünyem alıştı.
Bütün kış ve bahar İstanbul'da evin içinde kalınca da iyice hamlaşmışız.
Bir fırsatını bulursam buradaki günlerimizle ve küçük sebze-çilek bahçemizle ilgili bir yazı hazırlayacağım.
25 Haziran 2020 Perşembe
18 Haziran 2020 Perşembe
MANTARLI, HİNDİ GÖĞÜS
Yine kısa bir aradan sonra merhaba 😊
Bu yıl Korona virüsün verdiği huzursuzluk sebebiyle yeterince tarif ekleyemesemde, burayı güncel tutmaya çalışıyorum.
Bu yazıyı size Kastamonu Çatalzeytin'de bulunan evimizden yazıyorum.
Seyahat yasaklarının kalkmasından sonra 15 gün önce eşimle birlikte memleketimize geldik.
İstanbul'da 3 ay süren kabus gibi ev karantinasından sonra burası tam anlamı ile Cennet gibi geldi.
Buraya gelince iş güç, yerleşme telaşları derken buraya yazı yazmaya fırsatım olmadı.
Birde burada ne yazık ki internet büyük sorun.
Bu yazıyı telefonumun mobil bağlantısı ile yazıyorum, ne yazık ki çok fazla kapasitesi yok.
İnternetim olduğu sürece, yazı yazmaya fırsatım olduğu sürece burayı güncellemeye çalışacağım.
Bu yıl Korona virüsün verdiği huzursuzluk sebebiyle yeterince tarif ekleyemesemde, burayı güncel tutmaya çalışıyorum.
Bu yazıyı size Kastamonu Çatalzeytin'de bulunan evimizden yazıyorum.
Seyahat yasaklarının kalkmasından sonra 15 gün önce eşimle birlikte memleketimize geldik.
İstanbul'da 3 ay süren kabus gibi ev karantinasından sonra burası tam anlamı ile Cennet gibi geldi.
Buraya gelince iş güç, yerleşme telaşları derken buraya yazı yazmaya fırsatım olmadı.
Birde burada ne yazık ki internet büyük sorun.
Bu yazıyı telefonumun mobil bağlantısı ile yazıyorum, ne yazık ki çok fazla kapasitesi yok.
İnternetim olduğu sürece, yazı yazmaya fırsatım olduğu sürece burayı güncellemeye çalışacağım.
31 Mayıs 2020 Pazar
ÇİRİŞ OTLU, MAYALI GÖZLEME
Korona virüs sebebiyle aylardır pazara gidemiyorum.
Hafta içi olan pazarlar açık fakat ben pazarlarda sosyal mesafeye uyulduğunu hiç görmedim.
Hep aşırı kalabalık oluyor, bu yüzden pazara gitmiyorum.
Sebze-meyve alışverişlerimi mecburen marketlerden temin ediyorum.
Bu yıl, başta yenilebilen otlar olmak üzere, bahar sebzelerinden olan enginar, bakla, sultani bezelye gibi sebzeleri hiç alamadım.
Yukarıda saydıklarımı marketlerin çoğu satmıyor.
Yine bir bahar sebzesi olan semizotuna talep var demek ki, semizotu bulabiliyorum.
Bahar gelince ben çeşit çeşit otlar alıp, onlarla tarifler hazırlayıp yayınlardım.
Bu yıl mümkün olmadı.
Bugünkü tarifimi geçen bahar hazırlamıştım ama üst üste çiriş otlu tarif verince bunun yayınını ertelemiştim.
İyi ki ertelemişim, bu baharda blogumda yenilebilir ot tarifi yayınlamış olacağım.
Hafta içi olan pazarlar açık fakat ben pazarlarda sosyal mesafeye uyulduğunu hiç görmedim.
Hep aşırı kalabalık oluyor, bu yüzden pazara gitmiyorum.
Sebze-meyve alışverişlerimi mecburen marketlerden temin ediyorum.
Bu yıl, başta yenilebilen otlar olmak üzere, bahar sebzelerinden olan enginar, bakla, sultani bezelye gibi sebzeleri hiç alamadım.
Yukarıda saydıklarımı marketlerin çoğu satmıyor.
Yine bir bahar sebzesi olan semizotuna talep var demek ki, semizotu bulabiliyorum.
Bahar gelince ben çeşit çeşit otlar alıp, onlarla tarifler hazırlayıp yayınlardım.
Bu yıl mümkün olmadı.
Bugünkü tarifimi geçen bahar hazırlamıştım ama üst üste çiriş otlu tarif verince bunun yayınını ertelemiştim.
İyi ki ertelemişim, bu baharda blogumda yenilebilir ot tarifi yayınlamış olacağım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)