15 Ekim 2006 Pazar

ABLAMDA İFTAR

Taze taze, sıcak sıcak bunlar!
Dün akşam ablamda iftardaydık.
Araya zaman girmeden, başka yazılar girmeden, yazıyı yazmak istedim.
Bu arada YE#15 Tatlılar yazımızın yarın yayında olması gerekiyor.
Geçen hafta ki misafirlerimin mönüsünü çektim bir ara onu yayınlamam lazım,
bu çarşamba iftar sırası bende o günün mönüsünü de yayınlamak istiyorum.
Anlıyacağınız bugünden daha müsait gün yok bu yazı için.
Ablam Sarıyer Yeniköy'de oturuyor.
Biz dün Bakırköy tarafından 16.30 gibi çıktık, sanki bütün İstanbul yollardaydı.
Tabiri caizse milim milim ilerledik.
Bu yol tıkalı değildir diye girdiğimiz bütün yollar tıkalıydı.
O yoldan çık, öbür yola gir derken küçük bir İstanbul turu atmış olduk.
İftara yetiştik mi? Evet yetiştik ama o güzelim masayı çekmeye fırsatımız olmadı.
Herkes masaya yerleşince "ben masanın resmini çekecektim" diyemedim.
Bende yemeklerin resmini herkes yemek yerken, arka odada çektim.
Bu yüzden resimler karanlık çıktı ama mönü muhteşemdi, ellerine sağlık ablacığım. 

Bizim ailenin beylerinin (eşim hariç), hiç sebzeyle işleri olmuyor, çorbadan hemen sonra pilava atlıyorlar.
Beyler yazın patlıcan, kışın ıspanağa razı oluyorlar.
Bu yüzden onları düşünerek, mönüye karar veriyoruz.
Bende Çarşamba günü için patlıcan düşünüyorum ama dur bakalım diyorum kendi kendime hele o güne bir ulaşalım.
Bizde hanımlar olarak arada bir onları takmayıp, kendimiz için değişik sebzelerde pişiriyoruz.

Ablamın menüsü hem beylere, hemde hanımlara hitap eden güzel bir mönüydü. 

ABLAMIN İFTAR MÖNÜSÜ;
Tavuk paçası çorbası,(görünümü şık ve lezzetli bir çorba, en kısa zamanda tarifini alıp, yayınlarım)
Fırında Patlıcan, köfte ve patates dizmesi,
Pirinç pilavı, yanında asma yaprağı sarma,
Pastırmalı Börek, salata,
Tatlı olarak; Şekerpare. 

 
Pastırmalı Börek 

Şekerpare


Bir iftarda böyle geçti, darısı çarşamba günü için benim başıma!

"Afiyetle Kalın"

13 Ekim 2006 Cuma

KIZKARDEŞİM TUĞBA'DA İFTAR YEMEĞİ

Geçen hafta Cumartesi günü kızkardeşim Tuğba'da iftardaydık.
Bu hafta ablamdayız, önümüzdeki hafta içi bende, sonrada abimde iftarda olacağız İnşaallah.
Geçen yıl ilk haftayı ben almıştım, bu sene annemde toplandık.
Ben son haftaya kaldım.
Cumartesi günü eşim beni Tuğba'ya sabahtan bıraktı.
Hazırlıkları birlikte yaptık diyemeyeceğim, Tuğba hazırlıklarını daha önceden yapmış.
Tatlıları akşamdan yapmış, bir kaç gün önce dolmalarını ve böreklerini sarıp, dondurucuya koymuş.
O gün hazırladıklarını pişirdi.
Ben sadece Tuğba'nın 2 yaşındaki oğlu Efe'ye baktım, o da işlerini yaptı.
Akşam üstü kızımla birlikte masayı kurdular, bana da resimleri çekmek içn zaman kalmış oldu.
Ramazan'a girerken iftar sofralarını çekmek gibi bir fikrim yoktu ama çoğu bloglar resim çekip yayınlayınca,
hele portakal ağacından Hatice'de iftar sofrası yayınlayınca,
dedim bende yayınlayayım hem "ne yemek yapayım, nasıl menü oluşturayım?" diyenlere bir fikir vermiş oluruz diye düşündüm.
Kendim bu güne kadar verdiğim iftar sofralarını görüntülemeyi başaramadım.
Ne kadar hazır olursanız olun, o gün telaşınız ve işiniz hiç bitmiyor.
Dondurucum yok, her şeyi o gün hazırlayıp, pişirmek zorundayım.
Tatlıyı bir gün önceden hazırlamaya gayret ediyorum.
Yemekler-börekler anca pişip hazır oluyor, resim çekmeye hiç vaktim kalmıyor.
Pazar günkü misafirimin tatlısını, pazartesi günkü misafirlerimin ise yemek menüsünün resimlerini çektim, onları yayınlayacağım.
İnşaalah bizimkilerin geldiği gün masayı görüntülemeyi başarırım.
" Afiyetle Kalın"


 
TUĞBA'NIN İFTAR MENÜSÜ;
Masada bulunanlar;

Kemalpaşa Tatlısı


"Afiyetle Kalın"

12 Ekim 2006 Perşembe

FIRIN SÜTLAÇ

Muhterem'le Afiyetle
Sütlaç, sütlü tatlılarımızdan hafif bir tatlıdır.
Canınız tatlı istediğinde en azından şerbetli tatlılar kadar ağır olmayan bu tatlıyı yediğinizde fazla vicdan azabı çekmezsiniz 😊
Sütlacı pişirdiğinizde kaselere paylaştırıp, klasik anne usulü o şekilde yiyebilirsiniz yada görünümünü ve lezzetini ikiye katlayan şekilde yani fırında üstünü kızartarak fırın sütlaç olarak yiyebilirsiniz.
Benim tercihim fırın sütlaçtan yana 😏
Gelelim ayrıntılara;
İtiraf ediyorum, ben bu sütlaçları fırında kızartmadım, seyyar ızgara teli ile kızarttım.
Bu tarifi eski fırınımda çok rahat yapıyordum.
Fırınımın üst bölümünde ızgarası vardı, üstünü yakıp tatlıların üzerini kızartıyordum.
Yeni fırınımın üst bölümünde ızgara yok ve üstten pişirme yapamıyorum.
Bir keresinde fırını (fırınım doğalgazlı) normal olarak yaktım
Fırın sütlaçları içine yerleştirdim, tam 2 saat fırının içinde üstü kızarıncaya tutmak zorunda kaldım.
Fakat üzerinin kızarmasını beklerken sütlaçlar neredeyse tekrar piştiler.
Çıktıklarında üzerleri hafif yanmıştı, kaynamaktan sütü buharlaşmış eksilmişti ve ne yazık ki pirinç lapası gibi olmuşlardı.
Bende bir daha üst ızgarası olmayan bu fırında sütlaç yapmadım.
Geçen gün aklıma evdeki elektrikli kokusuz ızgaranın seyyar ızgara teli geldi.
"Neden kaselerin üzerine onu yerleştirip, sütlaçları bu yolla kızartmıyorum?"
diye düşündüm ve uyguladım.
Sonuç; HARİKA !

fırın sütlaç nasıl yapılır?
Tabii çok dikkatli olmak lazım yanma tehlikesi var, kabloyu yakıp çarpılma tehlikesi de var.
Onun için aman DİKKAT!
Üst ızgarası olan fırınlarda odak noktası yemeğin üstü olduğu için üzerini çok daha kolay kızartıyor.
Fırın sütlaçlar da çok kaynamadığı, sütü fazla eksilmediği için hafif sulu oluyor, insanı pirinçle boğmuyor.
Üstelik rengi de bembayaz kalıyor.
Not;
Ben tarifi ızgara teli ile hazırladım ama tarifi fırında pişirecek şekilde verdim.
*Bu tarif Lezzet dergisinde, bu ölçülerle 6 kişilik olarak yayınlandı ama misafir gelince bu ölçü yetmediği için, resimleri çektiğim gün misafir için ölçüyü iki katına çıkararak hazırladım, bu yüzden resimde daha çok kase var.
"Afiyetle Kalın"

fırın sütlaç yapımı 
FIRIN SÜTLAÇ; (6 kişilik)
Malzemesi;

Yarım su bardağı pirinç,
1 su bardağı su,
6 su bardağı süt,
2 çorba kaşığı nişasta,
1 paket vanilya,
1 su bardağı toz şeker,
1 yumurtanın sarısı.
FIRIN SÜTLAÇ TARİFİ;
Pirinci ayıklayıp, yıkayın.
Üzerini örtecek kadar sıcak su ilave edip, 15-20 dakika bekletin.
Bol suyla yıkayıp, süzün.
Tencereye pirinçleri koyun, üzerine suyu ekleyin, koyulaşıncaya kadar haşlayın.
Nişastayı yarım bardak sütte eritip, sürekli karıştırarak pirince ekleyin.
Kalan sütü ve şekeri tencereye ilave edin, karıştırmaya ara vermeden kısık ateşte koyulaşıncaya kadar pişirin.
Not;
Vanilyayı pişmesine yakın eklerseniz kokusu kaybolmaz.
Pişen sütlaçları fırın ısısına dayanıklı kaselere paylaştırın.
Sütlacın 1 kasesini ayırıp yumurta sarısını ekleyip karıştırın.
Yumurta sarısı olan sütlaçtan diğer kaselerin üzerine birer kaşık paylaştırın.
Fırın tepsisine kaseleri yerleştirip, yarısına kadar su doldurun.
Önceden ıstılmış fırında, (mümkünse sadece üst ızgarasını çalıştırın) üzeri kızarıncaya kadar pişirin.
Fırından çıktığında sıcak olduğu için sulu olan tatlınız dinlenip soğudukça kıvamını bulacaktır.
"Afiyet Olsun"