Neyse ki halen portakal piyasada var, daha fazla gecikmeden tarifi vereyim.
Bu reçeli yaptığım gün Marmara ve Ege bölgesinde yoğun olarak hissedilen 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. Bakınız; Deprem
Son yıllarda gördüğüm en şiddetli depremdi ve bitmek bilmemişti, dışarıda lapa lapa kar yağdığı için soğuktan kimse evlerinden çıkamamıştı.
Bende telaştan ocakta ki reçelin altını bir açtım, bir kapattım, bir kıstım.
Bir kaç saat kendime gelemedim, elim ayağım titremişti.
Reçeli yedikçe hep o gün aklıma geldi.
Reçelden bahsedecek olursam;
Ben daha önce portakal reçelimi şerit halinde hazırlıyordum.
Bunda ise yuvarlayarak gül şekli veriyorsunuz, biraz uğraştırıyor ama hem daha lezzetli hemde daha güzel bir görünümü var.
Portakal kabuğunun renkli bölümü atılmadığı için, acı olmasın diye en az 3 kez kaynatıp, suyunu döküyorsunuz.
Bu kadar eziyete rağmen tatlı krizine girdiğiniz zaman ağzınıza attığınız tek bir kabuk bile krizi atlatmanıza yeterli oluyor.
"Afiyetle Kalın"
.jpg)
