VİŞNELİ BAMYA

Tam mevsimindeyken zeytinyağlı bamya tarifi vereyim.
Bu tarifi Sihirli Parmaklar blogunda gördüm ve denedim.
Sonuçtan memnun muyum? çok memnunum :)
Bamyamız hem zeytinyağlı hemde vişneli. 
Bamya ekşi sebze ve meyveyi çok iyi kaldıran bir sebze daha öncede koruk (ham üzüm) kullanarak pişirmiştim.
Bamyanın vazgeçilmez unsuru olan limonun ekşiliğine zaten bamya da alışığız.
Vişne ise hem hafif bir ekşilik, hemde muhteşem bir renk veriyor.
Bu tarifte salça gibi renk verici malzemeler kullanılmamıştır, bütün renk vişneden sağlanmıştır.

Bamya ile hazırladığım diğer tariflerim BURADA


Vişne ile hazırladığım diğer tariflerim BURADA

"Afiyetle Kalın"

VİŞNELİ BAMYA;
Malzemeler;
Yarım kilo bamya,
1,5 su bardağı çekirdekleri temizlenmiş vişne,
1 adet kuru soğan,
1 adet kesme şeker,
1 tutam limon tuzu,
Tuz, zeytinyağı.

VİŞNELİ BAMYA TARİFİ;
Bamyaların tepesini külah şeklinde soyun, limonlu suda bekletin.
Soğanı küp küp doğrayın, zeytinyağında soteleyin.
İçine bamyaları, kesme şekeri ve tuzunu ilave edin.
Üzerine bir tutam limon tuzu serpin.
Çekirdekleri çıkarılmış vişneleri de ilave edin.
Bamyaların üzerini biraz geçecek kadar kaynar su ilave edin.
Harlı ateşte pişirin.
Yazarın notu;
Harlı ateşte pişen bamyalar sümüklenmiyormuş.
İsterseniz ılık, isterseniz soğuk olarak servis yapın.

"Afiyet Olsun"

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

Büyük taarruzun yıl dönümü olan 30 Ağustos Zafer Bayramı'mız kutlu olsun.

30 Ağustos

Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos

İçime bir ordu havası dolar.

Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos,

Bayrak imil imil, geçer ordular...

Geçer tunç adımlar demir göğüsler,

Geçer Mehmetçikler, geçer subaylar,

Hepsinin alnında zaferden süsler.

Geçer hayalimde bir bir alaylar.

Geçer toplar, geçer atlar, yağız, al,

Geçer dağlar, geçer yollar, şehirler...

Yangınlar üstünde ince bir hilal!..

Yaralılar düşe kalka geçerler.

Çılgın bir istekle bu şan akını

Afyon'dan, İzmir'e kaçlar çağıldar.

Unutmuş at gemi, kılıçlar kını,

Can canı unutmuş zafere kadar.

Ne var bu dünyada sana yakışan,

Alnında bir zafer sabahı kadar;

Sen Mehmetçik, söyle büyük kahraman,

Sana zafer kadar yakışan ne var?

Her yıl bugün olur, Otuz Ağustos,

İçime bir zafer havası dolar.

Başlar dimdik, gözler çelik, yüzler pos,

Bayrak imil imil, geçer ordular...

Ahmet Kutsi TECER

MEYVELİ PARFE

Yaz sıcakları tüm hızıyla devam ederken meyveli parfe tarifi vereyim.
Bu yaz kısa kısa gidip gelmek dışında memlekette tam bir tatil yapmadık, İstanbul'un bütün sıcağını burada yaşadık.
Sıcak ve nem yüzünden İstanbul oldukça bunaltıcı günler geçirdi.
1-2 gündür yağmurlu havanın etkisi ile biraz olsun sıcaklar azaldı.
Sıcak hava demek hafif yemekler demek, dondurma demek, parfe demek, buz gibi içecekler demek.
Bende son yayınlarımda hep hafif yemekler, salatalar, içecekler ve dondurma tarifleri verdim.
Bugünkü tarifim olan meyveli parfe çok pratik bir tarif.
İstediğiniz meyvenin püresi ile çok kolay hazırlayabilirsiniz.
Bu tarifte ben çilek ve karadut kullandım ama karadut-çilek-vişne-böğürtlen gibi özellikle renkli olan meyveleri kullanabilirsiniz.
Ben şık sunum, rahat servis yapabilmek için tek kişilik güllü silikon kalıpları kullandım.
İsterseniz baton yada yuvarlak dilimli kek kalıbında bütün yapabilirsiniz.
Bütün yaparsanız içine damla çikolata ekleyebilir, meyve parçalarını dişe dokunur şekilde doğrayarak ekleyebilirsiniz.
Birde muhallebi ile hazırlanan parfeler var, yıllar önce onun tarifini BURADA vermiştim.
"Afiyetle Kalın"

DOMATES KEBABI (FRENK TAVASI)

Domates kebabı, Frenk kebabı, Frenk tavası bu tarifin bir kaç tane ismi var.
Frenk bazı bölgelerde domatesin diğer adı, eskiden yabancılara "Frenk" denirmiş.
Domates de Türk mutfağına sonradan (19. y.y başları) geldiği için adı Frenk yani "yabancı" olarak anılmış.
Özellikle Urfa'da bu yemeğe domates kebabı değil mutlaka "Frenk Tavası" deniyor.
En güzel domatesler yaz aylarında bulunduğu için tam bir yaz yemeği.
Bu tarifi isterseniz tencerede de yapabilirsiniz ama köfteleri fırında daha güzel piştiği için benim önerim kesinlikle fırında pişirmeniz olacaktır.
Birde tam sığacağı, hiç boşluk kalmayacağı bir kap kullanın, piştikçe domates ve köfte hacmini kaybedip küçüldüğü için yayılmadan daha iyi pişiyor ve görünüyorlar.
"Afiyetle Kalın"

 Diğer köfteli tariflerimi görmek için, bakınız; Köfteli Tarifler

 

DOMATES KEBABI (FRENK TAVASI); 
Malzemeler; (2 kişilik)
4 adet büyük boy domates,
1 çay bardağı su,
5-6 yemek kaşığı zeytinyağı,
1 yemek kaşığı domates salçası,
Tuz,
Köftesi için;
300 gram orta yağlı kıyma,
1 adet kırmızı biber (çuşka),
1 adet orta boy kuru soğan,
Tuz, karabiber.

DOMATES KEBABI (FRENK TAVASI) TARİFİ;
Kıymayı, rendelenmiş soğan, minik minik doğranmış kırmızı biber, tuz ve karabiber ile iyice yoğurun.
Domatesleri yıkayın, pişireceğiniz fırın kabına sap kısmı aşağı gelecek şekilde dizin.
Bıçakla üzerinden (dibini ayırmadan) bir kaç yerinden kesin.
Hazırladığınız köfte harcını kestiğiniz deliklere eşit şekilde doldurun.
1 çay bardağı su, salça ve tuzu karıştırın, hazırladığınız domateslerin üzerine dökün.
Not;
Sakın çok fazla su kullanmayın, domates piştikçe kendi suyunu bırakıyor.
Üzerini alüminyum folyo ile kapatın.
Fırında 180 derecede pişirmeye başlayın.
15 dakika sonra üzerinde ki folyoyu alarak pişirmeye devam edin.
Sıcak olarak servis yapın.

"Afiyet Olsun"

VİŞNELİ ALT ÜST KEK

Vişneli tariflere son hızla devam ediyorum.
Vişne ile hazırladığım tarifler yayınlanmayı bekliyor diye daha önce bahsetmiştim.
Bu kek tarifi dışında bir de vişneli bamya ve vişneli tart kek tarifim olacak.
Bugünkü tarifimiz vişneli alt üst kek, yani vişneleri kalıbın dibine diziyorsunuz üzerine kek hamurunu döküyorsunuz.
Piştikten sonra servis tabağına ters çeviriyorsunuz, vişne taneleri üstte kalmış oluyor.
Bu şekilde alt üst keki hemen hemen bütün meyvelere uygulayabilirsiniz ben daha önce de pek çok meyveye bu uygulamayı yapıp, tariflerini buradan yayınlamıştım.
Bakınız;

Ananaslı Kek

Mürdüm Erikli Bademli Kek

Taze İncirli Kek 

Şeftalili Alt Üst Kek

FRAMBUAZLI MİLKSHAKE

Minicik bir aradan sonra merhaba!
Aslında sadece 1 haftalık bir ara verdim.
Fakat o 1 hafta benim için çok koşuşturmalı geçti.
Geçen Pazar yeğenimizin düğünü vardı, bu vesile ile memlekete gittik.
2 gün Kastamonu'da oğlumuzda, 4 gün köyde ki evimizde kaldık, düğüne katılıp geri geldik.
Sadece 4 gün köydeki evimizde kaldığımız için, tadını çıkaramadan döndüğümüz için üzgünüm.
Aşırı bir örümcek ağı oluştuğu için 2 gün evi temizledim, 2 günde kaldık, vaktimiz olmadığı için mecburen bırakıp geldik😔

LİMONATA BUZ

Limonatanızı nasıl alır sınız?
Buz gibi soğuk mu? yoksa buz halinde mi?
Geçenlerde meyveli dondurma yapmıştım, dondurma kalıpları boşalınca yerlerine kaldırmadan önce, daha önce Pinterest de gördüğüm limonatanın dondurma kalıplarında dondurulması ile hazırlanan "limonade ice pops" yapmaya karar verdim.
Kalıpları limonata ile doldurdum, içlerine de incecik yarım limon dilimi attım.
Derin dondurucuda 5 saat kadar beklettim.
Bence harika, serinletici bir yaz seçeneği oldu.
Tadı elbette dondurma gibi krema kıvamında değil, meybuz gibi buzlu oluyor.
Ama limonun ve buzun etkisi ile çok ferah, serinletici bir limonatalı buz oluyor.

KUZU KULAĞI OTU CACIĞI

 

Bugün adı cacık olan ama aslında yoğurtlu bir salata olan "Kuzu kulağı cacığı" tarifi vereceğim.
Kuzu kulağı ekşimsi tadı ile özellikle bu sıcak günlerde çok rahat tüketilen, salatalara çok yakışan bir ot.
Salatalarınıza yaprak olarak ekleyebileceğiniz gibi şehriyeli ve peynirli salatasını da yapabilirsiniz. 
Kuzu kulağı bizim evde hep salata olarak kullanılır ama yurt dışında özellikle et ve balık soslarında kullanıldığını ve çorbasının da çok güzel olduğunu duydum, bir gün mutlaka çorbasını da deneyeceğim.
Eskiden pazarlara kuzu kulağı pek gelmezdi, şimdi hemen hemen her semt pazarında kuzu kulağı otunu bulmak mümkün.

Kuzu kulağını, yıllar önce ehliyet almak için gittiğim sürücü kursunun direksiyon derslerini verdiği Sazlıbosna da görmüştüm.

Bu arada;
Sazlıbosna, Arnavutköy bölgesinde yer alan uçsuz bucaksız tarlaları, arazileri ve Sazlıdere barajının olduğu bir yer.
Avrupa yakasında ki pek çok sürücü kursu şehir içinde geniş bir alan bulunmadığı için orada ki geniş arazilerden yer alıp, kursiyerlerin direksiyon eğitimleri için pist hazırlıyor.
Yani 2003 yılında öyleydi, şimdi değişiklik var mı? halen orada kursların pistleri duruyor mu? bilmiyorum.
Son yıllarda Arnavutköy ve civarı 3. köprü ve 3. havaalanı inşaatı sebebi ile çok değerlendi, arazilerin büyük çoğunluğu imar için kullanılmış olabilir.
Gezi sayfam için Sazlıbosna ve Arnavutköy ile ilgili yazı hazırlamıştım, yazıya BURADAN ulaşabilirsiniz.
Neyse konumuza dönelim :)
Arazi çok büyüktü, Mayıs ayı olduğu için her yer yemyeşildi ve çevrede çok çeşitli otlar büyümüştü.
Direksiyon hocamız bütün kursiyerlere otu göstererek "bu ot kuzu kulağı otu, ekşimsi tadı ile çok güzeldir, karaciğeri temizlediği için akşamcılar çok tüketir" demişti.
"Afiyetle Kalın"

KUZU KULAĞI OTU CACIĞI;
Malzemeler;
1 demet kuzu kulağı otu,
2 adet küçük boy salatalık,
3-4 dal dereotu,
1 su bardağı yoğurt,
2 diş sarımsak,
Tuz, kırmızı pul biber, zeytinyağ.

KUZU KULAĞI OTU CACIĞI TARİFİ;

Kuzu kulağını yıkayıp, iyice süzdürün, sapları dahil ince ince doğrayın.

Salatalıkları yıkayın, kabuklarını soymadan dörde bölüp ince ince dilimleyin.

Yoğurt, dövülmüş sarımsak, ince kıyılmış dereotu ve tuz ekleyip, karıştırın.

Hazırladığınız malzemeyi servis tabağına yerleştirin.

Üzerine sızma zeytinyağı gezdirin ve kırmızı pul biber serpin. 

"Afiyet Olsun"